Şehrin sağlıklı gelişimine katkıda bulunmak amacıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Danimarka Konsolosluğu ve Novo Nordisk Türkiye, “Diyabeti Değiştiren Şehirler Programı”na İstanbul’un da katılmasını öngören niyet mektubuna imza attı. İmza töreninden sonra 4 Mart Dünya Obezite Günü nedeniyle “Obeziteyi Değiştiren Şehir İstanbul ve Dünya Obezite Günü” konulu bir panel gerçekleştirildi
Program, nüfuslarının toplamı 150 milyonu aşan 22 şehirde yürütülüyor. İstanbul uluslararası bu programa diyabetin başlıca nedenlerinden obezite ile mücadele etmeyi hedefleyen “Obeziteyi Değiştiren Şehir İstanbul” projesiyle katılıyor.
Bu yıl ilk kez tüm dünyada ortak kutlanacak olan 4 Mart Dünya Obezite Günü’nde İstanbul’da obeziteyle mücadele adına önemli bir adım atıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Danimarka Konsolosluğu ve Novo Nordisk, “Diyabeti Değiştiren Şehirler Programı”na İstanbul’un “Obeziteyi Değiştiren Şehir İstanbul” projesiyle katılması için niyet mektubu imzaladı. İstanbul’un sağlıklı gelişimine katkıda bulunmayı amaçlayan ve Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) ile Diyabetli Çocuklar Vakfı’nın (DİYAÇEV) ortaklığıyla sürdürülecek olan proje, obezite ile mücadele ederek diyabetin artışını azaltmayı hedefliyor.
Kurucuları arasında Novo Nordisk’in yer aldığı söz konusu programa İstanbul’un katılmasını öngören niyet mektubuna, Danimarka Başkonsolosu Anette Snedgaard Galskjøt, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Şengül Altan Arslan ve Novo Nordisk Türkiye Genel Müdürü Dr. Burak Cem imza attılar.
Novo Nordisk Türkiye Genel Müdürü Dr. Burak Cem, Türkiye’yi ve öncelikle İstanbul’u Novo Nordisk’in global projesine dahil etmekten dolayı mutlu olduklarını belirtti. Dr. Burak Cem, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Novo Nordisk’in global ölçekteki en önemli projelerinden biri “Diyabeti Değiştirmek”. Novo Nordisk Türkiye olarak bu girişimi 2005 yılından bu yana Türkiye’de de sürdürüyoruz. “Obeziteyi Değiştiren Şehir İstanbul” projesi de diyabetin ana nedenlerinden biri olan obeziteyle mücadeleyi hedefliyor. Kurucuları arasında Novo Nordisk’in yer aldığı Diyabeti Değiştiren Şehirler programı dünyada nüfuslarının toplamı 150 milyonu geçen 22 kentte yürütülüyor. Bu projeyi Türkiye’de de hayata geçirebilmekten büyük mutluluk duyuyoruz.
Türkiye, Avrupa’daki en yüksek diyabet sıklığına ve üçüncü en yüksek diyabetli birey sayısına sahip ülke. Her 100 kişiden 14’ünde diyabet hastalığı görülen Türkiye’de Ekim 2019’da yayınlanan 9. Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) Diyabet Atlas verilerine göre 6.5 milyondan fazla diyabet hastası bulunuyor. Son yıllarda şehirleşmenin getirdiği hareketsiz yaşam, sağlıksız ve yanlış beslenme, genetik yatkınlık hem obezite hem de diyabete zemin hazırlıyor.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre bugün dünyada 650 milyon obeziteli birey bulunuyor. Yine, 5 yaşın altındaki 41 milyon çocuk ise fazla kilolu veya obeziteli. Obeziteli bireylerden oluşan bir ülke yapsak dünyanın üçüncü büyük ülkesi olur. Dünya Sağlık Örgütü’nün son raporuna göre 18 yaş üstü yetişkin nüfusta Türkiye %32 görülme sıklığı ile Avrupa şampiyonu. Günümüzde, Türkiye’de her 3 kişiden birisi obeziteli.
Diyabet ve obezite konusunda sürekli yeni tedaviler geliştiren bir şirket olarak amacımız, toplumda obezitenin artmasının önüne geçmek, ayrıca diyabetin doğru tedavi ve aktif bir hayat ile düzgün yönetilmesinin mümkün olduğu bilincini yaratmak.
Türkiye’de obezite ve diyabetle mücadele çalışmalarına yönelik özel projelere her zaman koşulsuz destek veriyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Danimarka Konsolosluğu işbirliği ile yürütülecek bu programın önce İstanbulluların sonra da diğer illere örnek olarak tüm vatandaşlarımızın hayat tarzına katkı sağlayacağına inanıyoruz.”
İmza törenine katılan Danimarka Başkonsolosu Anette Snedgaard Galskjøt ise Türkiye ve Danimarka arasındaki işbirliklerine sağlık konusunda böylesi önemli bir halkanın daha eklenmesinden memnuniyet duyduklarını belirterek, “Danimarka hükümeti olarak hem ülkemizde hem de dünyada Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Gelişme Hedeflerine uyumu önemsiyor ve bu hedeflere ulaşmamızı sağlayacak tüm çabaları desteklemeyi amaçlıyoruz. Diyabeti Değiştiren Şehirler programı “İyi Sağlık Durumu” ile “Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar” gelişme hedeflerine tam olarak hizmet ediyor. Dünyanın önde gelen şehirlerinden İstanbul’un bu programa katılarak şehrin sağlık durumunu geliştirmeye katkımız olacağı için mutluyuz” dedi.
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Şengül Altan Arslan da, projenin İstanbul ve İstanbullular adına önemli bir kazanç olacağına inandığını söyledi. Dr. Şengül Altan Arslan şöyle konuştu:
“Kronik Hastalıklar tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Özellikle obezite ve diyabet, kronik hastalıklar ve nedenleri içerisinde gittikçe artan oranda pay sahibi. Sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, nüfusun yaşlanması gibi sebepler obezite ve diyabete zemin hazırlıyor. Artan kentsel nüfus ile birlikte daha fazla bireyi etkisi altına alıyor. Topluma hizmet eden ve politika oluşturan tüm birimlerin eşgüdümü ve birlikte çalışmaları önem arz ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı ve belediyemizin diğer kurumlarıyla birlikte çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Koruyucu, önleyici sağlık hizmetleri, eğitim ve farkındalık çalışmaları, diyetisyen destekleri, fiziksel hareketsizliği azaltacak halkımızın spor yapma imkanına kavuşacağı tesislerin kurulması için çalışıyoruz. Bugün burada halk sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve önlem alındığında daha kaliteli, sağlıklı ve daha mutlu bir toplumu gelecekte inşa edebilmek, obezite ve diyabeti değiştirmek adına hayata geçirilecek çalışmaların ilk adımını atmak üzere toplandık. Bu çalışmaları çok önemli ve anlamlı buluyor emeği geçenlere teşekkür ediyorum.”
4 MART DÜNYA OBEZİTE GÜNÜ PANELİ
İmza töreninden sonra 4 Mart Dünya Obezite Günü nedeniyle “Obeziteyi Değiştiren Şehir İstanbul ve Dünya Obezite Günü” konulu bir panel gerçekleştirildi. Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) Başkanı Prof. Dr. Volkan Yumuk, 4 Mart’ın tüm dünyada artık Dünya Obezite Günü olarak kutlanacağını belirterek, “Bugün farkındalık günü. Ama obezite için tek gün yetmez. Obezite bir ömür boyu süren önemli bir hastalık” dedi. Prof. Dr. Volkan Yumuk, şunları söyledi:
“Türkiye’nin 2010 yılında obeziteyi bir hastalık olarak tanıması çok önemli. Biz başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm paydaşlarımızla el ele çalışıyoruz. Derneğimizin obezite ile mücadele konusunda yaptığı bazı farkındalık projeleri yürütüyoruz. Hadi Birlikte! Bu projemizle değişik illerde obezite konusunda halka eğitim veriyoruz. Hareket etmeye teşvik ediyoruz. Birçok mecrada obeziteyi anlatarak farkındalık yaratıyoruz. Obezite konusunda Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD), Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) ve Novo Nordisk Türkiye’nin koşulsuz desteğiyle Obezite Akademisi’ni oluşturduk. Bu platformla da farkındalık çalışmaları yapıyoruz. 2017-2018 yılında obezite merkezlerini gündeme getirdik. Avrupa Obezite Araştırma Derneği standartlarında Türkiye’de 11 obezite merkezi faaliyet gösteriyor.
Novo Nordisk BANECA Bölge Başkanı Emil Kongshøj Larsen, şöyle konuştu:
“Türkiye obezitede Avrupa şampiyonu. İstanbul da Avrupa’nın obezite başkenti. İstanbul aynı zamanda 70 ülkenin bağlı olduğu Novo Nordisk Baneca bölgesinin de yönetim merkezi. Bu yüzden projenin İstanbul’da yürütülmesi bizim için çok önemli. Bu uzun soluklu bir program, projenin 1-2 yıl değil ama 10 yıl içinde İstanbul’da obeziteli insan sayısını yüzde 5-10 arasında azaltacağını düşünüyorum.. Çünkü insanları obeziteden kurtarmak için hareketli bir hayat sürmeye teşvik etmek önemli. Ben her gün işe yürüyerek gidip geliyorum. Şirket aracımı iade ettim. Pahalı araba almak yerine spor ayakkabı alın.”
Diyabetli Çocuklar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun da çocuklarda şişmanlık görülme sıklığının yüzde 25 arttığına dikkat çekerek, “Obeziteyi Değiştiren Şehir İstanbul” projesinin ağırlıkla çocuk ve genç obezitesine odaklanmasının önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Şükrü Hatun, projenin İstanbul’da obeziteyi ve diyabeti değiştireceğine inandığını belirtti.
İBB Spor A.Ş. Genel Müdürü Renay Onur ise şunları söyledi: “Bizim hedefimiz İstanbul’u daha çok sporla iç içe yaşayan bir şehir haline dönüştürmek. 16 milyon nüfusun tümünün kullanacağı kapasitede tesisler yapmak çok zor. Bunun için İstanbullular’ın şehrin tümünü kullanarak spor yapmasını hedefliyoruz. İstanbul’un insanların daha fazla adım attığı bir şehir olmasını hayal ediyoruz. Bu projeyle birlikte hep beraber obeziteyle savaşmak için elimizden geleni yapmak istiyoruz.”