Zekânın “kişinin öğrenme gücü” olarak tanımlanabileceğini ve bu nedenle bağımlılığı öğrenme ve önlemede önemli rol oynadığını belirten psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Zekâ ve akıl farklı şeylerdir. “Zekâ +Tecrübe =Akıl” formülü burada geçerlidir. Zekâsını tecrübeleriyle doğru harmanlayıp kullanamayan ve sorun çözme yöntemi olarak alkol ve maddeyi gören pek çok üstün zekâlının yaratıcılığının yok olduğunu biliyoruz.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi’nden psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, zekânın bağımlılığı öğrenme ve öğrenmede önemli rol oynadığını söyledi. Prof. Dr. Tarhan, şunları söyledi:
“Önceleri zekânın tek tip ve değişmez olduğu kabul ediliyordu. Son yıllarda “çoklu zekâ” tanımı yapıldı. Sözel, mantıksal, müziksel, doğasal, sosyal, içsel, bedensel zekâ alanları belirlendi. Böylece “beyin temelli öğrenme” kavramı gelişti. Buna bağlı olarak zekâ, kişinin öğrenme gücü olarak özetlenebilmektedir. Bu nedenle zekânın bağımlılığı öğrenme ve önlemede önemli rol oynayacağı açıktır.
Zekâsı düşük ve donuk insanların, çözemedikleri sorunlar ve küçük engellenmeler karşısında depresif oldukları, korku, güvensizlik ve kaygı geliştirdikleri bilinir. Bu kişiler, eğer kültürleri alkol ve maddeyi onaylıyorsa kolayca bu seçeneğe sığınıp onlardan güç almaya çalışabilirler.
Diğer taraftan zekâsı ortalamanın üzerindeki insanlar, zekâlarına fazla güvenirlerse çevreyle daha sık çatışma ve sürtüşme içine düşebilir, bunun sonucu olarak uyumsuzluk, gerginlik ve gerilim yaşayabilirler. Öğrenme, araştırma, bilgi edinme ve bireysel yaratıcılık gibi özelliklerini sıradan insanlarla paylaşamadıkları için kendilerini yalnız hissedebilirler. Eğer kültürel yapı olarak alkol ve madde kullanımına yönelme seçenekleri varsa, bu yolla kaygı ve sıkıntıdan kurtulmaya çalışabilirler. Uzun süreli kullanımda da bağımlılık geliştirirler.
Zekâ ve akıl farklı şeylerdir
Alkol ve madde bağımlılarının çoğunun bunları kullanmaya başlamadan önce hiperaktif, tutarsız, aceleci, sabırsız, amaç ve değerlere duyarlı olmayan, kendini yalnız hisseden kişiler oldukları ve çözüm arayışı esnasında zekâlarını doğru kullanamamalarının rolünün olduğu bilinmektedir.
Zekâ ve akıl farklı şeylerdir. “Zekâ +Tecrübe =Akıl” formülü burada geçerlidir. Zekâsını tecrübeleriyle doğru harmanlayıp kullanamayan ve sorun çözme yöntemi olarak alkol ve maddeyi gören pek çok üstün zekâlının yaratıcılığının yok olduğunu biliyoruz.
Zekâ, beynin bilgi işlem kapasitesidir. Alkol ve madde, sinir hücreleri arası bağları (network) zedeleyerek zekâ kullanımını yavaş yavaş bozar. Madde bağımlılarında ileri yaşlarda unutkanlık yaşanmaya başlanması tesadüfî değildir.”