İkincil (Reoperatif) Kalp Ameliyatları, daha önce kalp cerrahisi geçirmiş hastalarda mevcut sorunların devam etmesi, komplikasyonların gelişmesi veya yeni bir hastalığın ortaya çıkması durumunda uygulanan cerrahi müdahalelerdir. İlk ameliyatın etkisiz kalması ya da başka bir nedenle tekrar cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulması halinde bu operasyonlar gerçekleştirilmektedir.

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ünal Aydın, daha önce kalp ameliyatı geçirmiş hastalarda yapılan ikincil kalp ameliyatları hakkında önemli bilgiler paylaştı.

İkincil Kalp Ameliyatlarının nedenleri sıralayan Prof. Dr. Ünal Aydın, “Daha önce ameliyat edilen bölgenin tekrar bozulması, yeni bir hastalığın ortaya çıkması (örneğin, yeni kapak hastalıkları veya damar tıkanıklıkları), ameliyat sonrası komplikasyonların gelişmesi, hastanın yaşam kalitesini düşüren; nefes darlığı, göğüs ağrısı ve bayılma gibi belirtilerin devam etmesi şeklinde özetleyebiliriz. Ancak daha ayrıntılı bir şekilde anlatmak gerekirse şu şekilde sıralayabiliriz. Kapak protez sorunları başlıca nedenler arasında yer alır. Daha önce değiştirilen yapay kapağın bozulması veya enfekte olması (protez endokarditi) durumdan ikincil ameliyatlara başvurabiliyoruz. Bir başka neden de kalp kapak hastalıklarının tekrarlaması durumudur. İlk cerrahiden sonra kapaklardaki problemin yeniden ortaya çıkması durumunda ikinci bir cerrahi gündeme gelebilmektedir. Bir başka neden de Koroner Arter Hastalıklarıdır. Daha önce bypass ameliyatı geçiren hastalarda greftlerin tıkanması veya yeni damar tıkanıklıklarının oluşması durumunda ikincil kalp ameliyatlarına başvurulabilmektedir. Aortun genişlemesi (anevrizma) veya yırtılması (diseksiyon) gibi durumlarda, doğumsal veya kalıtsal kalp hastalıklarının ilk ameliyatında tüm problemlerin çözülememiş olması veya hastalık ilerlemiş olması durumunda, kalp yetmezliğine neden olan kalp kası zayıflığı veya ileri derecede kalp fonksiyon kaybı durumunda ikincil kalp ameliyatları yeniden gündeme gelebilmektedir.” Dedi.

İkincil kalp ameliyatları ilk ameliyata nazaran daha riskli olabilir.

İkincil kalp ameliyatlarının, ilk ameliyatlara kıyasla daha karmaşık ve riskli olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Aydın, bu süreçte karşılaşılabilecek olası riskleri sıralayarak, “Kanama ve enfeksiyon riski, yapışıklıklar nedeniyle cerrahinin zorlaşması, uzun iyileşme süreci, ritim bozuklukları, ameliyat sırasında organ hasarı oluşabilir. Ancak başarılı bir ikincil kalp ameliyatının hastalara sunduğu avantajlar da var bunları da göz ardı etmemek gerekir. Kalp kapakları, damarlar ve yapısal problemler düzeltilerek hastalığın tedavi edilmesi. Hayati risklerin azaltılması (örneğin, aort anevrizmasının yırtılma riskinin önlenmesi. Nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi semptomların hafifletilmesi. Uzun süreli sağkalımın desteklenmesi şeklinde sıralayabiliriz.” İfadelerini kullandı.

Uygulanan Yöntemler

İkincil kalp ameliyatlarında kullanılan yöntemlerin hastanın durumuna göre değişebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Ünal Aydın, şunları söyledi:

“Açık Kalp Cerrahisi en yaygın kullanılan yöntemdir. Minimal İnvaziv Yöntemler yani daha küçük kesilerle yapılan cerrahiler. Kateter bazlı işlemle, özellikle kapak değişimi veya tamiri için kullanılan girişimsel yöntemler (örneğin, TAVI) olarak sıralayabiliriz. İkincil kalp ameliyatlarının mutlaka doğru endikasyonlarla ve deneyimli cerrahlar tarafından yapılması gerekir. Hastaların ameliyat sonrası süreci de dikkatle takip edilmelidir.”