📝 Editoryal Not:
Gastroenterit, çocukluk çağında özellikle yaz aylarında sıklıkla karşılaşılan ve kimi zaman hafife alınan bir sağlık sorunudur. Bu haber, ebeveynler ve sağlık profesyonelleri için, gastroenteritin ciddiyeti ve yönetimi konusunda güncel ve bilimsel bilgilere dayanan önemli bir farkındalık sunmaktadır. Bilhassa 2 yaş altı çocuklarda gelişebilecek komplikasyonlar açısından erken tanı ve doğru müdahalenin önemi vurgulanmaktadır.
Mide ve bağırsak sisteminin enfeksiyöz iltihabı olan ve halk arasında “mide gribi” olarak bilinen gastroenterit, Türkiye’de çocukluk çağının en sık karşılaşılan enfeksiyon hastalıklarından biridir. Özellikle yaz aylarında artış gösteren gastroenterit vakaları, çocuk acil servislerinde en yoğun başvuru nedenlerinden biri olmaktadır.
Acıbadem Kartal Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Giray Girgin, acil servise başvuran çocukların yaklaşık %50’sine gastroenterit tanısı konulduğunu belirtiyor. “Bu oran, bazı bölgelerde %60’a kadar çıkabiliyor. Dolayısıyla gastroenterit, sadece bireysel değil, halk sağlığı açısından da dikkate alınması gereken bir sorundur” diyor.
24 Saat İçinde İyileşme Yoksa Hekime Başvurun
Toplumda genellikle hafif bir hastalık olarak algılanan gastroenterit, özellikle küçük çocuklarda hızla sıvı kaybına (dehidratasyon) yol açarak hayati risk oluşturabilecek bir tabloya dönüşebilir.
Dr. Girgin uyarıyor:
“Gastroenterit belirtileri başladıktan sonraki ilk 24 saat içinde iyileşme görülmüyorsa veya çocuk sıvı alamıyorsa mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Gecikmiş müdahaleler ciddi komplikasyonlara, böbrek fonksiyon bozukluklarına ve hatta nadiren hayati risklere neden olabilir.”
Yaz Aylarında Neden Daha Sık Görülüyor?
Yüksek sıcaklıklar, gıdaların daha hızlı bozulmasına neden olurken, dışarıda tüketilen yiyeceklerin hijyen koşullarının kontrolü de zorlaşmaktadır. Ayrıca havuz ve denizlerde kirli suyla temas da gastroenterit riskini artırmaktadır.
Özellikle 2 Yaş Altındaki Çocuklarda Daha Riskli
Gastroenterit, tüm yaş gruplarını etkileyebilmekle birlikte, en sık 6 ay – 5 yaş arası çocuklarda görülür. 2 yaş altı bebeklerde, bağışıklık sisteminin gelişmemiş olması ve sıvı kaybına karşı daha savunmasız olmaları nedeniyle hastalık daha hızlı ve ağır seyredebilir. Bu yaş grubunda erken müdahale büyük önem taşır.
Yanlış İnançlara Dikkat: “Su İçebiliyorsa Ciddi Bir Sorun Yoktur” Yanılgısı
Dr. Girgin, yaygın bir yanlışa dikkat çekiyor:
“Su içebiliyorsa sorun yok” düşüncesi yanıltıcıdır. Gastroenteritte yalnızca sıvı kaybı değil, aynı zamanda elektrolit dengesizlikleri de gelişebilir. Bu nedenle sadece ağızdan sıvı alımı değil, çocuğun genel durumu ve idrar çıkışı da yakından takip edilmelidir.”
“Mide Gribi” Değil, Virüs veya Bakteri Kaynaklı Enfeksiyon
Halk arasında “mide gribi” olarak adlandırılsa da gastroenterit, grip virüsüyle değil; rota virüs, noro virüs, adeno virüs gibi virüslerle ya da bakteriler veya parazitlerle gelişir.
Rota virüs, çocukluk çağı gastroenteritlerinin en sık nedeni olup, aşılama ile önlenebilir.
Belirtiler: Hangi Durumda Hızla Sağlık Kuruluşuna Başvurmalı?
En sık görülen belirtiler:
Sulu ishal
Kusma
Karın ağrısı
Ateş
Halsizlik
İştahsızlık
İleri aşamalarda:
Ağız kuruluğu
Ciltte kuruluk
Gözyaşında azalma
Azalmış idrar çıkışı
Bilinç değişikliği gelişebilir.
Dr. Girgin’in uyarısı:
“Günde üçten fazla sulu ishal, her beslenmeden sonra kusma, yüksek ateş, sıvı alamama, idrar yapmama ve bilinç değişikliği durumlarında vakit kaybetmeden acil servise başvurulmalıdır.”
Ağır Olgularda Yatış ve Damar Yolu ile Tedavi Gerekebilir
Gastroenterit tanısı, hastanın öyküsü ve muayene ile konur. Gerekirse dışkı, kan ve idrar testleri de yapılabilir.
Tedavide öncelik; kaybedilen sıvı ve elektrolitlerin yerine konmasıdır.
Hafif vakalarda ağızdan sıvı desteği yeterlidir.
Ağır dehidratasyon durumunda damar yoluyla sıvı tedavisi gerekebilir.
Antibiyotikler sadece bakteriyel vakalarda kullanılır. Bilinçsiz antibiyotik kullanımından kaçınılmalıdır.
Korunmak İçin Alınabilecek Önlemler
Dr. Girgin, ebeveynlere şu koruyucu önerilerde bulunuyor:
Eller sık sık sabunla yıkanmalı
Sebze ve meyveler iyi yıkanmalı
Dışarıda satılan yiyeceklerden kaçınılmalı
Temiz su tüketilmeli
Oyuncaklar ve yüzeyler düzenli temizlenmeli
Rota virüs aşısı, önemli bir koruyucu yöntemdir.