📝 Editoryal Not:
Bel fıtığı tedavisinde cerrahiye gerek kalmadan uygulanabilen yöntemler, hastaların yaşam kalitesini artırma ve fonksiyon kaybını önlemede kritik bir rol oynamaktadır. Bu basın bülteni, sağlık profesyonellerine güncel bilimsel bilgiler ışığında ameliyatsız tedavi seçeneklerini ve klinik uygulamalardaki başarı oranlarını aktarmaktadır.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. Dr. İdris Avcı, bel fıtığı tedavisinde cerrahiye başvurulmadan önce uygulanabilecek yöntemler ve başarı oranları hakkında bilgi verdi.
Ameliyatsız Tedavilerin Temel Amaçları
Bel fıtığı tedavisinde ilk basamak, kuvvet kaybı veya idrar-dışkı kontrol kaybı gibi acil cerrahi gerektiren bulgular yoksa, genellikle ameliyatsız yöntemlerdir. Bu tedavilerle amaç; ağrıyı azaltmak, fonksiyon kaybını önlemek ve yaşam kalitesini artırmaktır.
Kullanılan Yöntemler
İlaç tedavileri: Ağrı kesiciler, kas gevşeticiler ve gerektiğinde antiinflamatuvar ilaçlar.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon: Manuel terapi, sıcak-soğuk uygulamalar, elektrik stimülasyonu, traksiyon ve egzersiz programları.
Girişimsel uygulamalar: Epidural steroid enjeksiyonları ve sinir kökü blokajları, sinir üzerindeki ödemi ve inflamasyonu azaltabilir.
Destekleyici tedaviler: Radyofrekans ablasyon, akupunktur, kuru iğne, ozon tedavisi.
Yaşam Tarzı Düzenlemeleri
Kilo kontrolü, doğru oturma ve çalışma pozisyonu, düzenli egzersiz ve bel-karın kaslarını güçlendirme egzersizleri; hem tedavinin başarısını artırır hem de tekrarlama riskini azaltır.
Hangi Hastalar İçin Uygun?
Ameliyatsız tedavi; hafif ve orta derecede bel fıtığı olan, kuvvet kaybı bulunmayan ve yaşam tarzı değişikliklerini uygulayabilecek motivasyona sahip bireylerde tercih edilebilir. Ancak, kauda ekuina sendromu, ileri nörolojik kayıp, hızlı ilerleyen felç veya şiddetli güç kaybı olan hastalarda cerrahi tedavi gerekir.
Başarı Oranları ve Tekrar Riski
Küçük ve orta boy fıtıklarda hastaların %70–80’i ameliyata gerek kalmadan iyileşebilmektedir. Ancak yanlış hareketler, ağır kaldırma, uzun süreli oturma ve obezite tekrarlama riskini artırır. Doğru egzersizler ve yaşam alışkanlıkları ile bu oran %10–15 seviyelerine indirilebilir.