📝 Editoryal Not:
Bu basın bülteni, hemoroid hastalığının toplumda ne kadar yaygın görüldüğünü, erken tanı ve tedavinin neden önemli olduğunu bilimsel bir bakış açısıyla ele alıyor. Utanma duygusunun tedaviye başvurmayı geciktirmesi, hasta sonuçlarını olumsuz etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkarılıyor. Metin; hem hasta farkındalığı hem de klinik pratikte doğru yönlendirme açısından sağlık profesyonelleri için değerli bilgiler sunuyor.
Hemoroidin En Büyük Engeli: Utanma Duygusu
Halk arasında “basur” olarak bilinen hemoroid, tüm dünyada yaygın görülen ve erişkin nüfusta %25–35 oranında saptanan bir sağlık sorunudur. Türkiye’de de benzer sıklıkta görülen bu hastalık, özellikle sosyal ve iş yaşamında ciddi kısıtlamalara yol açmaktadır. Ancak hastaların önemli bir kısmı, utanma duygusu nedeniyle hekime başvurmaktan kaçınmakta ve bu nedenle erken dönemde uygulanabilecek ameliyatsız tedavi seçeneklerini kaybetmektedir.
Acıbadem Ataşehir Tıp Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Gülden Cancan, hemoroid hastalığında erken tanının önemine dikkat çekerek şunları ifade etmektedir:
“Erken dönemde ilaç tedavisi, liften zengin beslenme, bol sıvı tüketimi ve düzenli egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle hemoroid kontrol altına alınabilmektedir. Ancak geç kalındığında, cerrahi tedavi kaçınılmaz hale gelmektedir. Ayrıca rektal kanamalarda mutlaka hekim değerlendirmesi gereklidir, çünkü benzer belirtiler kolon kanseri gibi daha ciddi hastalıkların da habercisi olabilir.”
Hemoroid Nedenleri ve Klinik Belirtileri
Hemoroid; anal kanalın alt kısmında bulunan damar yastıkçıklarının basınca maruz kalarak genişlemesi ve aşağı sarkmasıyla gelişir. Bu basınç artışı; kabızlık, tuvalette uzun süre oturma, ıkınma, gebelik ve obezite gibi nedenlerle ortaya çıkmaktadır.
En sık görülen ilk belirti ağrısız, parlak kırmızı renkte rektal kanamadır. İlerleyen aşamalarda kaşıntı, makat çevresinde şişlik, oturma sırasında rahatsızlık ve ağrı gözlenmektedir.
Tedavi Seçenekleri
Hemoroid tedavisinde amaç, hem semptomları azaltmak hem de hastanın yaşam kalitesini artırmaktır.
- Erken Evre: İlaç tedavileri, yaşam tarzı değişiklikleri, pedler ve lokal uygulamalarla kontrol mümkündür.
- İleri Evre: 3. ve 4. evre hemoroidlerde veya tekrarlayan kanamalarda cerrahi yöntemler tercih edilmektedir.
Gelişen teknoloji sayesinde; stapler hemoroidopeksi, lazer tedavisi, THD (transhemoroidal dearterialization) ve HAL (hemoroidal arter ligasyonu) gibi minimal invaziv yöntemlerle daha az ağrı, hızlı iyileşme ve erken iş gücüne dönüş sağlanabilmektedir. Dr. Cancan, doğru hastada doğru tekniğin seçilmesiyle nüks riskinin minimal olduğunu vurgulamaktadır.