📝 Editoryal Not:
Bu basın bülteni, stres ve depresyonun kalp-damar sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini bilimsel veriler ışığında ele alıyor. Ruh sağlığı ile kalp sağlığı arasındaki çift yönlü ilişkinin vurgulanması, hem koruyucu sağlık hizmetleri hem de tedavi uyumu açısından önem taşıyor. Haber, sağlık profesyonellerine multidisipliner bir bakış açısı kazandırarak hasta bakımında bütüncül yaklaşıma dikkat çekiyor.
Kalp-damar hastalıkları, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde en sık ölüm ve engellilik nedenleri arasında yer alıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2024 verilerine göre ise ülkemizdeki ölümlerin %36’sı kalp ve damar hastalıklarından kaynaklanıyor. Uzmanlar, bu tabloda yalnızca fiziksel risk faktörlerinin değil, ruh sağlığının da önemli bir rol oynadığını belirtiyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Emine Akın Aytop, ruh sağlığı ile kalp sağlığı arasındaki çift yönlü ilişkiye dikkat çekerek şunları aktardı:
“Depresyon, anksiyete ve kronik stres kalp-damar hastalıklarının gelişme riskini artırırken, mevcut kalp hastalıkları da bireylerde depresyon ve kaygıyı tetikleyebilir. Bu nedenle kalp sağlığı değerlendirilirken ruhsal durum mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.”
Depresyonun Kalp Üzerindeki Etkileri
Depresyon, yalnızca duygudurum bozukluğu değil; aynı zamanda fizyolojik süreçleri de etkileyen ciddi bir ruh sağlığı sorunudur. Artan stres hormonları (kortizol, adrenalin, noradrenalin) kan basıncını yükseltir, kalp ritim bozukluklarına yol açar ve bağışıklık sistemini zayıflatır. Ayrıca trombosit aktivitesini artırarak kalp krizi ve inme riskini yükseltir.
Davranışsal açıdan depresyon; sigara ve alkol kullanımı, sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite eksikliği ve ilaç tedavisine uyumsuzluk gibi kalp-damar sağlığını olumsuz etkileyen alışkanlıkları tetikler.
Sağlıklı Ruh Hali Kalbi Koruyor
Ruhsal açıdan dengeli bireyler, stresle daha sağlıklı başa çıkabilir, tedavi süreçlerine uyum sağlayabilir ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını sürdürebilir. Bu bilişsel, duygusal ve davranışsal artılar; kalp ritmi, tansiyon, damar esnekliği ve inflamatuar süreçler üzerinde koruyucu etki yaratır.
Psikoterapi ve Stres Yönetimi Önemli
Psikoterapi, bireylerin düşünce, duygu ve davranışlarını fark etmelerine ve daha işlevsel hale getirmelerine yardımcı olur. Bu süreç; psikolojik dayanıklılığı artırarak, kalp-damar sağlığını destekleyen fizyolojik mekanizmaların dengelenmesini sağlar.
Nefes egzersizleri, gevşeme teknikleri, meditasyon ve farkındalık temelli uygulamalar (mindfulness) ise otonom sinir sistemi üzerinde düzenleyici etki yaratarak kalp atım hızını ve kan basıncını dengeler. Uzun vadede, stresin kalp-damar sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltır.
Kalp ve Zihin Sağlığını Birlikte Korumak
Uzman Klinik Psikolog Aytop, tedavi sürecinde ilaç kullanımının ve hekim kontrollerinin aksatılmaması gerektiğini vurgulayarak şu önerilerde bulundu:
- Sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve egzersizi yaşam rutininin parçası haline getirin.
- Zararlı alışkanlıklardan uzak durun.
- Sosyal destek mekanizmalarını güçlü tutun.
- Ruhsal sorunları ihmal etmeyin, gerektiğinde profesyonel destek alın.
“Kalp ve zihin sağlığını birlikte korumanın en önemli adımı, bunların ayrılmaz bir bütün olduğunu kabul etmektir.”