📝 Editoryal Not:
Sonbahar ve kış aylarında solunum yolu enfeksiyonları ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak öne çıkıyor. Grip, RSV ve pnömokok kaynaklı enfeksiyonlar özellikle yaşlılar, bebekler, gebeler ve kronik hastalığı olan bireyler için ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Bayındır İçerenköy Hastanesi’nden Uzm. Dr. Fatma Nur Özdoğan’ın aktardığı bilgiler, koruyucu hekimlik açısından en önemli araç olan aşıların kimlere, ne zaman ve hangi sıklıkla uygulanması gerektiğini açıklıyor. Bu rehber, klinisyenler için pratik bir yol haritası sunarken, toplum sağlığının korunmasına da katkı sağlıyor.
Soğuk havaların etkisiyle grip (influenza), solunum sinsityal virüsü (RSV) enfeksiyonu ve pnömokok kaynaklı zatürre vakalarında artış gözlemleniyor. Bu hastalıklar çoğu sağlıklı bireyde hafif seyretse de, risk grubundakilerde komplikasyon ve mortaliteye yol açabiliyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Fatma Nur Özdoğan, korunmada en etkili yöntemin aşılamadan geçtiğini vurguluyor.
Grip (Influenza) Aşısı
- Kimlere? 6 ay üzerindeki herkese; özellikle 65 yaş üstü, bebekler, gebeler ve kronik hastalığı olanlar.
- Ne zaman? Her yıl; en ideal dönem Eylül–Ekim ayları.
- Önemli not: Grip aşısı hastalık yapmaz, gebelerde güvenle uygulanabilir. Yan etkiler genellikle hafif ve kısa sürelidir.
RSV (Solunum Sinsityal Virüsü) Aşısı
- Risk grupları: 6 aydan küçük bebekler, 65 yaş üstü, kronik akciğer/kalp/böbrek hastalığı olanlar, immünosupresif bireyler.
- Kimlere? 75 yaş üstü tüm bireyler; 60–74 yaş arası altta yatan hastalığı olanlar.
- Uygulama: Tek doz, en az 2 yıl koruma sağlar. Yaz sonu–sonbahar başı idealdir.
Pnömokok (Zatürre) Aşısı
- Kimlere? 5 yaş altı çocuklar, 50 yaş üzeri bireyler ve kronik hastalıkları olanlar.
- Türleri: Konjuge ve polisakkarit aşıları; gerektiğinde kombine uygulanabilir.
- Uygulama: Grip aşısıyla aynı gün, farklı bölgelerden yapılabilir. Yan etkiler genellikle hafif ateş, ağrı veya kızarıklıkla sınırlıdır.
Sonuç:
Her üç aşı da güvenli, etkili ve toplum sağlığını korumada kritik öneme sahiptir. Uzm. Dr. Fatma Nur Özdoğan’ın altını çizdiği gibi:
“Hastalanmadan önce önlem almak, tedaviden çok daha kolay ve etkilidir.”