📝 Editoryal Not:
Sonbahar mevsimiyle birlikte baş ağrısı şikayetlerinde belirgin artış gözleniyor. Bu artış; hava basıncı değişimleri, nem oranı, stres, uyku bozuklukları ve yaşam alışkanlıklarındaki değişimlerle ilişkilidir. Nöroloji Uzmanı Dr. Elvan Cevizci Akkılıç’ın açıklamaları, hem klinik gözlemlerle hem de epidemiyolojik verilerle desteklenmektedir. Haber, sağlık profesyonelleri için mevsimsel nörolojik semptomların yönetiminde farkındalık artırıcı bir kaynak niteliğindedir.
Özellikle Rüzgarlı ve Yağışlı Günlere Dikkat
Ani hava değişimleri, polen artışı, stres yükü ve yaşam alışkanlıklarının değişmesi, sonbahar aylarında baş ağrısı sıklığını artırıyor.
Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Elvan Cevizci Akkılıç, sonbaharda hava koşullarının hızla değiştiğini ve bunun özellikle migren ile gerilim tipi baş ağrılarını tetikleyebildiğini belirtiyor:
“Hava sıcaklıklarının ani düşmesi, rüzgâr ve yağış baş ağrısını provoke eden temel çevresel faktörlerdir. Uygun giyinmek, başı koruyacak şapka veya bere kullanmak ve hava durumunu takip etmek, önleyici adımlar arasında yer alır.”
Türkiye’de yapılan klinik gözlemlere göre, sonbaharda baş ağrısı şikayetiyle nöroloji kliniklerine başvuru oranı yaz aylarına göre yaklaşık yüzde 20 artış göstermektedir.
Sonbaharda Baş Ağrısını Tetikleyen 7 Önemli Neden
Değişen Hava Koşulları
Hava basıncı, nem ve sıcaklık değişimleri beyin damarları üzerinde doğrudan etki yaratarak hem migren hem gerilim tipi baş ağrılarını tetikleyebilir. Ayrıca gün ışığının azalması, melatonin ve serotonin dengesini bozarak ağrı eşiğini düşürebilir.
Artan Stres Yükü
Okul ve iş temposunun yoğunlaştığı bu dönemde stres düzeyi artar. Yükselen kortizol hormonu, beyindeki nörotransmitter dengesini etkileyerek baş ağrılarını şiddetlendirebilir.
Dr. Akkılıç: “Meditasyon, nefes egzersizleri ve düzenli fiziksel aktivite stres kaynaklı ağrıları azaltmada etkilidir.”
Alerjik Reaksiyonlar ve Sinüzit
Sonbaharda polen ve toz oranı artar. Bu durum, alerjik rinit ve sinüzit vakalarında yükselişe neden olur.
Frontal bölgede (alın kısmı) hissedilen ağrılar genellikle sinüzit kaynaklıdır. Alerjen yoğunluğunun yüksek olduğu günlerde dış ortamda uzun süre kalmamaya özen gösterilmelidir.
Uyku Kalitesinin Bozulması
Melatonin üretiminin azalması, uyku düzenini etkileyerek hem uyku eksikliği hem de kas gerginliği kaynaklı ağrılara neden olur.
Düzenli uyku, baş ağrısının önlenmesinde temel faktörlerden biridir. Her gün aynı saatte yatıp kalkmak, vücut saatini dengeye getirir.
Yetersiz Su Tüketimi
Hava soğudukça su içme isteği azalır, bu da dehidratasyona yol açar.
Vücudun susuz kalması, beyin zarlarının gerilmesine ve ağrı reseptörlerinin uyarılmasına neden olur. Günlük 2–2,5 litre su tüketimi önerilir.
Aşırı Çay ve Kahve Tüketimi
Sonbaharda enerji düşüklüğü nedeniyle kafein tüketimi artabilir. Ancak kafein, merkezi sinir sistemini aşırı uyararak duyarlı bireylerde baş ağrısını yüzde 10–15 oranında artırabilir.
Günlük kafein alımı 300 mg’ı (3-4 fincan kahve) geçmemelidir.
Düzensiz Beslenme
Yoğun tempo nedeniyle öğün atlamak ve paketli gıdalarla beslenmek kan şekeri dalgalanmalarına yol açar.
Bu da özellikle hipoglisemiye bağlı baş ağrısı riskini artırır. Düzenli, dengeli ve protein ağırlıklı beslenme önerilir.
Dr. Elvan Cevizci Akkılıç son olarak şu önerilerde bulunuyor:
“Mevsim geçişlerinde hava durumuna uygun yaşam alışkanlıkları geliştirmek, düzenli su tüketimi ve uyku kalitesi, baş ağrısı ataklarının sıklığını azaltmada büyük önem taşır.”