📝 Editoryal Not:
Stent sonrası akut tromboz, kardiyoloji pratiğinde en ciddi komplikasyonlardan biridir. Bu durumun kamuoyunda yeniden gündeme gelmesi, farkındalık açısından büyük önem taşımaktadır. Doç. Dr. İsmail Ateş’in açıklamaları, hem hastaların hem de hekimlerin stent sonrası antitrombosit tedaviye uyumun hayati önemini yeniden hatırlatıyor. Bu haber, kardiyovasküler tedavi süreçlerinde hasta eğitimi ve tedavi sürekliliğinin önemini bilimsel bir çerçevede vurgulamaktadır.

Doç. Dr. İsmail Ateş uyarıyor: “Kan sulandırıcı tedavi aksatılırsa stent aniden tıkanabilir.”

Kalp damarlarına stent yerleştirilen hastalarda özellikle ilk haftalarda görülebilen akut stent trombozu, kalp kasına giden kan akışını aniden durdurarak akut miyokard enfarktüsüne (kalp krizine) yol açabilir. Son günlerde sanatçı Fatih Ürek’in yaşadığı kalp kriziyle tekrar gündeme gelen bu tablo, stent sonrası bakımın hayati önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Ani Kalp Krizine Yol Açabilir

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. İsmail Ateş, stent içinde gelişen pıhtının damar akışını tıkayarak kalp kasını oksijensiz bıraktığını belirtti. “Bu durumda hasta ani göğüs ağrısı, terleme, bulantı, nefes darlığı ve tansiyon düşüklüğü gibi şikâyetler yaşar. Acil müdahale edilmezse tablo ölümcül olabilir,” dedi.

Erken ve Geç Dönem Tromboz Riski

Doç. Dr. Ateş, stent trombozunun ortaya çıkış zamanına göre sınıflandırıldığını belirterek şunları ekledi:
“İlk 24 saat içinde gelişen olgular akut, 1–30 gün arası subakut, 1 ay–1 yıl arası geç, 1 yıldan sonra oluşanlar ise çok geç tromboz olarak adlandırılır. Erken dönemde ani kalp krizi riski daha yüksektir; geç dönemde ise tekrarlayan damar tıkanmaları sessiz seyredebilir.”

Tedavi Uyumu Hayati Önem Taşır

Stent trombozunun en sık nedeni, kan sulandırıcı (antitrombosit) tedavinin erken kesilmesidir. Ateş, “Stent sonrası genellikle en az 12 ay boyunca iki farklı kan sulandırıcı ilaç birlikte kullanılır. Bu tedavi, stentin pıhtıyla tıkanmasını önler. İlaçların doz atlanması, geç alınması ya da doktor onayı olmadan bırakılması ciddi sonuçlara yol açabilir,” uyarısında bulundu.

Yaşam Tarzı ve Damar Uyumu da Kritik

Stent başarısında yalnızca işlem kalitesi değil, hastanın yaşam alışkanlıkları da belirleyicidir. Doç. Dr. Ateş, “Stentin uygun şekilde yerleştirilmesi kadar; sigaranın bırakılması, kan şekeri, kolesterol ve tansiyonun kontrol altında tutulması, düzenli egzersiz ve kalp dostu beslenme alışkanlıklarının benimsenmesi de büyük önem taşır. Bu önlemler, tromboz riskini önemli ölçüde azaltır,” ifadelerini kullandı.