📝 Editoryal Not:
Bu haber, lipödemli bireylerde anti-inflamatuar beslenme yaklaşımlarının yaşam kalitesini artırabileceğini gösteren güncel bilgileri sunuyor. Sağlık profesyonelleri ve hastalar için rehber niteliğinde olup, diyet ve yaşam tarzı müdahalelerinin tedaviye katkısını öne çıkarıyor.
Lipödem, özellikle kadınları etkileyen kronik ve ilerleyici bir yağ dokusu hastalığıdır. Alt ekstremitede (bacaklarda) orantısız yağ birikimi ve ağrı ile karakterizedir. Çoğu zaman obezite ile karıştırılsa da, lipödem klasik kilo alımından farklı olarak diyet ve egzersize dirençlidir. Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Harika Özkaya Yurttadur, lipödemin tedavisinde beslenmenin sadece kilo kontrolü değil, iltihabı azaltmak ve semptomları hafifletmek için de merkezde olması gerektiğini vurgulamaktadır.
Anti-İnflamatuar ve Düşük Karbonhidratlı Diyetler
Lipödemli bireylerde Akdeniz diyeti ve düşük karbonhidratlı, anti-inflamatuar beslenme modelleri semptom yönetiminde etkili bulunmuştur. Zeytinyağı, balık, taze sebze-meyve, kuruyemişler ve tam tahıllar inflamasyonu azaltarak ağrı ve ödemin kontrolüne yardımcı olur. Ketojenik ve düşük karbonhidratlı diyetler de lipödem semptomlarının yönetiminde olumlu etki göstermektedir.
Besin Önerileri ve Kaçınılması Gerekenler
Antioksidan ve inflamasyonu azaltıcı gıdalar diyetin temelini oluşturmalıdır: zencefil, zerdeçal, sarımsak, yeşil yapraklı sebzeler, böğürtlen ve yaban mersini gibi besinler öne çıkar. Beyaz un, rafine şeker ve işlenmiş gıdalardan kaçınılmalıdır. Sağlıklı protein ve yağ kaynakları (serbest gezen tavuk, yağsız kırmızı et, yumurta, omega-3 zengini balıklar, kurubaklagiller, zeytinyağı, avokado, ceviz, chia) kas kütlesini korumaya ve dolaşımı desteklemeye katkı sağlar.
Beslenme ve Egzersiz Entegrasyonu
Lipödem konservatif tedavisinde beslenme, egzersiz ve fizik tedavi birlikte yürütülmelidir. Düzenli yürüyüş, yüzme, yoga ve pilates gibi düşük etkili egzersizler ile manuel lenf drenajı ve kompresyon giysileri ödemin azaltılmasına yardımcı olur. Anti-inflamatuar beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri ile lipödemin ilerlemesi yavaşlatılabilir ve hastaların yaşam kalitesi belirgin şekilde artırılabilir.