📝 Editoryal Not:
Bu basın bülteni, renklerde solma veya ton değişikliği gibi görsel algı farklılıklarının yalnızca basit bir göz yorgunluğu belirtisi olmayabileceğini; aksine görme siniri veya retina kaynaklı ciddi hastalıkların erken sinyali olabileceğini vurguluyor. Doç. Dr. Alper Yazıcı’nın açıklamaları, erken tanının görme kaybını önlemedeki belirleyici rolüne dikkat çekiyor ve toplumda farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
Göz sağlığı, günlük yaşamda çoğu zaman fark edilmeyen ancak yaşam kalitesini doğrudan etkileyen en hassas sistemlerden biridir. Renkleri eskisi kadar canlı görememek, beyazların mat tonlarda algılanması veya kırmızıların donuk görünmesi gibi belirtiler, basit göz yorgunluğu sanılsa da bazı durumlarda görme siniri hastalıklarının erken habercisi olabilir.
Batıgöz Sağlık Grubu Çankaya Şubesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Alper Yazıcı, renklerde solma veya doygunluk kaybının görme siniri (optik sinir) veya retina tabakasındaki hasarların erken göstergesi olabileceğini belirtiyor.
Renk Algısındaki Azalma, Görme Sinirinin Yardım Çağrısı Olabilir
Göz, renkleri algılamak için retina üzerindeki fotoreseptör hücreleri kullanır. Bu hücreler ışığı sinirsel sinyallere dönüştürerek görme sinirine iletir. Ancak bu sistemin herhangi bir basamağında özellikle makula veya optik sinirde hasar geliştiğinde renklerin algılanması bozulur. Bu durumda renkler daha donuk, puslu veya gri tonlarda görünmeye başlar.
“Renk algısında azalma, göz sinirinin beyne görsel bilgiyi aktarma kapasitesinin düştüğünü gösterebilir. Özellikle bir gözde belirgin fark varsa, bu durumu basit bir yorgunluk olarak görmemek gerekir.”
Renklerde Solma Sinsi Göz Hastalıklarının İlk Belirtisi Olabilir
Renklerin soluklaşması çoğu zaman fark edilmeden ilerleyen göz hastalıklarının erken bulgularındandır. Özellikle aşağıdaki belirtiler eşlik ediyorsa bir göz hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır:
- Renkleri, özellikle kırmızı–yeşil tonlarını ayırt etmede zorlanma,
- Görme alanının merkezinde bulanıklık veya gölgelenme,
- Parlak ışıklarda göz kamaşması veya kontrast kaybı,
- Eşyaların mat görünmesi veya ışığın yetersiz hissedilmesi.
Bu şikayetler sabah saatlerinde, düşük ışıklı ortamlarda veya uzun süreli ekran kullanımından sonra artabilir.
Renk Solgunluğuyla İlişkili Göz Hastalıkları
Doç. Dr. Yazıcı, bu durumun birçok farklı göz hastalığıyla bağlantılı olabileceğini belirtiyor:
- Optik Nöropati (Görme Siniri İltihabı): Ani renk kaybı ve bulanık görme ile ortaya çıkar, genellikle tek gözü etkiler.
- Makula Dejenerasyonu (Sarı Nokta Hastalığı): Merkezi görme kaybı ve renklerin donuklaşmasıyla ilerler.
- Glokom (Göz Tansiyonu): Görme sinirine baskı yaparak kontrast algısını azaltır, erken fark edilmezse kalıcı hasara yol açabilir.
- Diyabetik Retinopati: Şeker hastalığına bağlı damar hasarları retina tabakasında renk algısını zayıflatabilir.
Erken tanı konan hastalıklarda tedaviyle ilerleme büyük oranda kontrol altına alınabilir.
Göz Sağlığını Korumak İçin Uzman Önerileri
Doç. Dr. Yazıcı, göz sağlığını korumak için şu önerilerde bulunuyor:
- Uzun Süreli Ekran Kullanımına Ara Verin: 20-20-20 kuralı ile göz kaslarını dinlendirin.
- Uygun Işıklandırma Kullanın: Loş veya aşırı parlak ışıkta çalışmaktan kaçının.
- Göz Dostu Besinler Tüketin: Omega-3, lutein ve zeaksantin içeren gıdaları beslenmenize dahil edin.
- Sigara ve Alkolü Sınırlayın: Bu alışkanlıklar retina ve sinir dolaşımını olumsuz etkiler.
- Yıllık Göz Kontrollerini Aksatmayın: Özellikle 40 yaş üzeri bireyler için düzenli kontroller, görme kayıplarının önlenmesinde kritik önem taşır.
“Renklerin soluklaştığını fark ettiğinizde bunu yaşlanmanın doğal sonucu olarak görmeyin. Erken teşhis, görme kaybını önlemede en güçlü araçtır.”

