Ankara’da düzenlenen 4. Ulusal Aşı Sempozyumu çerçevesinde düzenlenen basın toplantısında rotavirüsün Türkiye’ye yıllık maliyetinin 40 milyon dolar düzeyine ulaştığı vurgulandı.
Geçtiğimiz hafta Ankara’da düzenlenen 4. Ulusal Aşı Sempozyumu çerçevesinde bir basın toplantısı düzenleyen araştırmacı ilaç ve aşı firması GlaxoSmithKline (GSK), yürütmekte olduğu aşı üretimi ve araştırma-geliştirme (AR-GE) için küresel düzeyde yürüttüğü çalışmalar ve bu alanda Türkiye’de yaptığı katkılar konusunda bilgiler verdi.
GSK Global ve GSK Türkiye’den üst düzey yöneticilerin katıldığı toplantıda, yenilikçi aşı geliştirilmesi ve üretiminde dünya lideri olan şirketin, teknoloji transferi ve ortak üretim için küresel düzeyde uyguladığı iş birliği modelleri anlatıldı. Toplantıda konuşan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Bakır, rotavirüs hastalığının önemi ve sağlık ekonomisine etkileri üzerine bilgi verdi.
GSK aşı ihtiyaçlarının sürdürülebilir şekilde karşılamak için iş birliğine hazır!
Toplantıda konuşan GSK Aşı Global Medikal Direktörü Dr. Norman Begg, aşı alanında dünya lideri bir ilaç firması olan GSK’nın halen çeşitli hastalıkları önleyen 30’dan fazla ruhsatlı aşısı, 20’den fazla da geliştirilme aşamasında aşı adayı bulunduğunu kaydetti. Geçen yıl GSK’nın 179 ülkeye 1,4 milyar doz aşı tedarik ettiğini anlatan Begg, aşı üretim süreçleri ve aşı üretim tesislerinin kuruluşu hakkında çeşitli bilgiler verdi.
GSK’nın ülkelerin aşı ihtiyaçlarının sürdürülebilir bir şekilde karşılanması için iş birliğine açık olduğunu vurgulayan Begg, üretim yatırımı yapmak için gelişmiş bir yatırım ortamı, güçlü bir kamu sağlık altyapısı ve yetişmiş insan kaynakları gerektiğini ifade etti.
Begg, şirketin 12 ülkedeki 13 tesiste aşı üretimi yaptığını, bu faaliyetlerin bazılarının bütünü ile GSK bünyesinde gerçekleştirildiğini, bazılarının ortak girişimlerle bazılarının ise iş birlikleri ile sürdüğünü söyledi. Dr. Norman Begg, iş birliği modeline bir örnek olarak, GSK’nın Osvaldo Cruz Vakfı (Fiocruz) ile hayata geçirdiği ortak üretim modelini ve bu iş birliğinin Brezilya’ya sağladığı avantajları anlattı.
Türkiye’nin potansiyeline inanıyoruz, teknoloji aktarmaya hazırız
GSK Klinik Araştırmalar ve Medikal Başkan Yardımcısı Dr. Anıl Dutta’nın aşı AR-GE’sindeki son gelişmeler ve şirketin bu alandaki küresel faaliyetleri hakkında bilgi vermesinden sonra söz alan GSK Türkiye Medikal Direktörü Dr. İpek Yürekoğlu, GSK’nın Türkiye’nin aşı AR-GE’si ve üretiminde ciddi bir potansiyele sahip olduğuna inandığını belirtti. Yürekoğlu, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelinin gerçekleşmesine katkıda bulunmaya kararlı; uzun vadeli bir perspektif içinde kamu, üniversiteler ve diğer paydaşlarla iş birliği yaparak teknoloji aktarmaya hazır olduklarını söyledi.
Aşı Klinik Araştırma Merkezi
GSK’nın geçen yıl Hacettepe Teknokent ile iş birliği içinde hizmete soktuğu, bütünü ile aşılara özel Aşı Klinik Araştırma Merkezine değinen İpek Yürekoğlu, “GSK Aşı Klinik Araştırma Merkezi, klinik çalışmalara kaynak ayrılmasını ve bu alanda istihdam sağlanmasını destekleyecek. Bu Merkez ülkemizin aşı alanındaki gerçek ihtiyaçlarının tespit edilmesine, bu tespit çerçevesinde aşılama programlarının ve bütçelerinin en etkin şekilde uygulanmasına katkıda bulunarak, Türkiye için değer yaratacak” diye konuştu.
Rotavirüsün Türkiye’de sağlık ekonomisine etkileri artıyor
Basın toplantısında ayrıca rotavirüs hastalığının, Türkiye ekonomisine etkileri üzerinde duruldu. Çocuklarda ağır ishal vakalarına yol açan rotavirüsün Türkiye’ye yıllık maliyetinin 40 milyon dolar düzeyine ulaştığı vurgulandı.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Bakır, rotavirüsle ilgili verdiği bilgilerde, dünyada her yıl yaklaşık 2 milyon çocuğun hastanede tedavi görmesine, çoğunluğu Asya ve Afrika’nın gelişmekte olan ülkelerinde olmak üzere 500 binden fazla çocuğun ölümüne neden olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Bakır, rotavirüs hastalığının Türkiye’deki etkilerinin bilimsel araştırmalarda incelendiğini vurguladı.
Rotavirüsün maliyeti yıllık 40 milyon dolar
Konuşmasında rotavirüs hastalığının Türkiye ekonomisi üzerine etkileri hakkında önemli bilgiler veren Prof. Dr. Mustafa Bakır, “Türkiye’de her yıl yaklaşık 500 bin çocuk rotavirüsün yol açtığı ishal şikâyeti ile hastanelere başvuruyor. Bu hastalığın tedavi masraflarının toplam maliyeti ise yılda 40 milyon dolar gibi yüksek bir rakama ulaşıyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 37 bin çocuk rotavirüs nedeniyle hastanelerde tedavi altına alınmaktadır. Hastanede yatış süresi ise ortalama 6 gündür. Bu da yüklü bir maliyet anlamına gelmektedir” diye konuştu”
Aşı sayesinde bugün minimum düzeyde
Rotavirüsün öldürücü olabildiğini söyleyen Prof. Dr. Bakır, Sağlık Bakanı ve Bakanlığının birçok konuda eleştirilebileceğini, ancak eleştirilemeyecek tek noktanın koruyucu sağlık hizmetleri ve aşılamaya verdiği önem olduğunu söyledi.
Türkiye’de 10-20 yıl öncesine kadar rotavirüs hastalığı nedeniyle bebek ölümlerinin görüldüğünü belirten Prof. Dr. Bakır, bu ölümlerin günümüzde rotavirüs aşısı sayesinde son derece düşük düzeyde olduğunu kaydetti.
Kendisi de bir pediatrist olan Sağlık Bakanı Recep Akdağ yaptıkları toplantılarda sürdürülen aşı çalışmalarında bilimsel verilerin ortaya konulması, aşının kullanılabilirliği ve yararlılığı konusunda kendisini ikna edecek sonuçların elde edilmesi dahilinde mümkün olan her desteği vereceğini söylediğini ifade eden Bakır, Bakan Akdağ’ın koruyucu sağlık hizmetleri ve aşı çalışmalarına verdiği bu desteğe dayanarak özellikle rotavirüs konusunda çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Rotavirüs aşısının bu hastalık nedeniyle hastaneye başvuruları yüzde 75, hastaneye yatışları ise yine ortalama olarak yüzde 93 oranında azalttığını ifade eden Prof. Dr. Bakır sözlerini, “Sağlık Bakanlığının rotavirüs konusundaki çalışmalara verdiği destek, sekiz yılda Türkiye’yi Afrika ve gelişmekte olan ülkeler seviyesinden bugünkü üst noktalara taşımıştır” diyerek sonlandırdı.