İngiltere, Amerika, Brezilya, Çin, Fransa, Almanya, Kolombia, Kanada, Meksika ve Türkiye olmak üzere 10 ülkede,
18-45 yaş arasında, bebeği 2 yaşının altında olan 13.519 anne ve hamilenin katıldığı araştırma sonuçları, dünya genelinde emzirme konusunda farklılıkları ortaya koyarken, diğer yandan da emzirmenin ne kadar önemli ve evrensel olduğunu gösteriyor.
İdeal ve Gerçekleşen Emzirme Süreleri
Tüm dünyada anneler emzirmiş olsalar da olmasalarda bir bebeği beslemenin en doğru yolunun emzirmek olduğunu düşünüyorlar. Bunun yanı sıra anneler her zaman emzirme süresi konusunda belirledikleri hedeflerine ulaşamayabiliyorlar. Annelerin %75’e yakını bebeklerin en az 6 ay ve üzerinde emzirilmesi gerektiğini düşünürken, gerçekte sadece %62’si bu kadar süre emzirebiliyor. Türkiye’de ise emzirme süreleri birçok ülkenin oldukça üzerinde. Türk annelerinin %82’si bebeklerin ideal olarak 6 ay ve üzerinde emzirilmesi gerektiğini düşünüyor. Bunun gerçekleştirebilen annelerin oranı ise %68. 6-12 ay arasında emzirebilen annelerin oranı %32, 12-24 ay arasında emzirebilen annelerin oranı %31, %5 ise 2 yıldan fazla bebeğini emzirdiğini belirtiyor. Örneğin Fransa’da bebeğini bir yıldan fazla emzirebilen annelerin oranı sadece %10.
İlk 6 Ay Sadece Anne Sütü İle Beslenme Oranları
Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütü, 6 aydan sonra da 2 yaşına kadar, ek gıdaların yanında anne sütüyle beslenmesini öneriyor. Türkiye’de emzirme süreleri diğer ülkelere göre uzun olsa da; ilk altı ay bebeğini sadece anne sütü ile besleyen annelerin oranı %26. Bu oran araştırmaya katılan ülkelerin ortalamasında %27.
Bebeklerine formül süt (hazır mama) veren annelerin sadece %49’u bunu doktorunun tavsiyesi ile gerçekleştiriyor. Doktor tavsiyesi dışındaki en büyük etken ise annelerin süt üretmi ile ilgili problem yaşadıklarını düşünmeleri.
Emzirme Konusunda Yaşanan Korkular ve Zorluklar Tüm Ülkelerde Ortak
Emzirme konusunda annelerin endişeleri ve yaşadıkları zorluklar tüm ülkelerde ortak. En büyük endişe bebeklerini sağlık profesyonellerinin tavsiye ettiği kadar uzun süre emzirememek ve başlangıçta bebeğin göğsü uygun şekilde kavrayamaması. Yaşanılan en genel zorluk ise emzirmeye başlangıçta yaşanlan ağrılar ve gece yarısı emzirmek için uyanmak.
Araştırmaya katılan tüm ülkelerde anneler “emziremeseydiniz kendinizi suçlu hissedermiydiniz?” sorusuna büyük çoğunlukla evet derken, sadece Alman anneler’in çoğunluğu “hayır” diyor.
Toplum İçerisinde Emzirmek En Çok Türkiye’de “Yanlış” Bulunuyor
Emzirme ile ilgili birçok deneyim ortak olsa da, konu toplum içerisinde emzirmeye gelince ülkeler arasında bu konuya bakışta önemli farklılıklar var. Tüm ülkelerin genelinde toplum içinde emzirme %38 oranında “tamamen doğal”, %32 oranında “utandırıcı”, %27’si “kaçınılmaz” bulunurken, yanlış bulanların oranı sadece %3. Türkiye’de ise toplum içinde emzirmeyi tamamen doğal bulanların oranı %37 iken, araştırmaya katılan ülkeler arasında toplum içerisinde emzirmeyi %23 ile en yüksek oranda “yanlış” bulan ülke Türkiye. Anneler en çok seyehat ederken ve alışveriş sırasında emzirmekte zorlanıyorlar.
Türkiye’de Çalışırken Emzirmek
Emzirme döneminde işe geri dönülmesi emzirmeyi zorlaştıran en önemli etkenlerden biri olarak öne çıkmasına rağmen; Türkiye’de çalışan annelerin emzirme süreleri, araştırmaya katılan ülkelerin genelindeki çalışan annelerin emzirme sürelerinin oldukça üzerinde. Türkiye’de 6-12 ay arasında emzirmiş annelerin oranı %31 (ortalama), bu oran çalışan annelerde %34. Bir yılın üzerinde emzirmeyi başarabilmiş annelerin oranı ortalamada da, çalışan annelerin özelinde de %36. Buna karşılık araştırmaya katılan diğer ülkelerin ortalamasında bir yıldan fazla emzirmeyi sürdürebilen çalışan annelerin oranı ise sadece %17.
Türkiye’de çalışan annelerin %53’ü anne sütünü işyerinde sağmak ve saklamak için uygun ortamın olduğunu belirtiyor. Bunun yanı sıra emziren annelerin sadece %45’i günlük 1,5 saatlik süt izinlerini uygun şekilde kullanabileceğini belirtirken, yarısından fazlası işlerinin yoğunluğu, yöneticisinin tutumu, iş yerine belirli saatlerde servisle ulaşması gibi çeşitli nedenlerden dolayı bu izni kullanamadığını belirtiyor.
Derya İşçioğlu; Lansinoh Türkiye Pazarlama Müdürü “Türk anneleri emzirme konusunda oldukça azimli. Özellikle çalışan annelerin emzirme süreleri giderek uzuyor. İş yerlerinde anne sütü sağmak için gerekli koşulların iyileştirilmesi bu konuda kritik önem taşıyor.”
Sağlık Profesyonellerinin Desteği
Türkiye’de annelerin %67’si emzirme konusunda sağlık profesyonellerinden yeterli bilgiyi ve desteği aldığını düşünüyor. Bu oran araştırmaya katılan ülkelerin arasında en yüksek %76 ile Kolombia’da, en düşük ise %55 ile Kanada’da.
Lansinoh hakkında:
Lansinoh, 1984 yılındaki kuruluşundan bu yana 30 yılı aşkın emzirme uzmanlığı ile, annelerin daha uzun süre emzirebilmeleri için gerekli ürün ve desteği sunmaktadır.
Annelerin bebeklerini daha uzun süre emzirebilmeleri için, birçok ürün geliştiren markanın ürün portföyünde; dünyanın en saf ve en güvenli meme ucu kremi Lansinoh HPA® Lanolin, göğüs pompaları, göğüs pedleri, süt saklama poşet ve şişeleri, göğüs ucu çıkarıcı, sıcak soğuk göğüs terapi pedleri ve bebeklerin peristaltik emme hareketini uygulayabildikleri ve sonrasında emzirmeye dönmelerini destekleyen biberon gibi ürünler bulunmaktadır.
Detaylı bilgi için; www.lansinoh.com.tr, facebook.com/lansinoh, twitter.com/LansinohTR, Instagram/Lansinohturkiye
Araştırma künyesi:
Lansinoh Uluslarası Emzirme Araştırması 2015; 18-45 yaş arasında, bebeği 2 yaşının altında olan anneler ile hamilelerden oluşan 13.519 kişi örneklem alınarak, Mayıs 2015 tarihinde 10 ülkede geçekleştirilmiştir. Ülkeler; Amerika, İngiltere, Almanya, Türkiye, Fransa, Çin, Meksika, Kolombia, Kanada ve Brezilya.