📝 Editoryal Not:
Bu basın bülteni, Alzheimer hastalığına ilişkin güncel bilimsel bilgileri, risk faktörlerini, erken uyarı belirtilerini ve korunma yöntemlerini kapsamlı şekilde özetlemektedir. Özellikle sağlık profesyonelleri ve toplumun bilinçlendirilmesi açısından önemlidir. Erken tanı ve yaşam tarzı değişikliklerinin hastalığın seyrine etkisi vurgulanmaktadır.
Alzheimer hastalığı yalnızca yaşlılıkla ilişkilendirilen bir unutkanlık sorunu değil, beyin hücrelerinin hasarıyla ilerleyen ciddi bir nörodejeneratif bozukluktur. Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen bu hastalık, hafıza kaybı, davranış değişiklikleri ve ilerleyen dönemlerde günlük yaşam aktivitelerinde bağımlılık ile seyretmektedir. Erken tanı, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve düzenli zihinsel egzersizler, hastalığın ilerleme hızını önemli ölçüde yavaşlatabilmektedir.
Alzheimer’ın Görülme Sıklığı ve Nedenleri
Memorial Ankara Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Neşe Yavaşoğlu, “21 Eylül Dünya Alzheimer Günü” öncesinde yaptığı açıklamada, Alzheimer’ın altında yatan nedenler hakkında bilgi verdi. Dünya genelinde 60 yaş üstü bireylerin %5-8’inde, 85 yaş üstünde ise %30’unda Alzheimer görülmektedir. Türkiye’de ise 65 yaş üstü bireylerin %8-10’unun Alzheimer hastası olduğu bildirilmektedir.
Hastalığın kesin nedeni tam olarak aydınlatılamamış olmakla birlikte;
- Amiloid plaklar (beta-amiloid proteinin birikimi),
- Tau proteini bozuklukları,
- Beyin inflamasyonu ve oksidatif stres,
- Genetik yatkınlık (özellikle APOE-ε4 geni),
önemli rol oynamaktadır.
Alzheimer’ın 10 Önemli Belirtisi
- Yakın dönemde olan olayları hatırlayamama, zaman ve mekânı karıştırma
- Eşyaları sık sık kaybetme
- Aynı soruları tekrarlama
- Konuşmada kelime bulma güçlüğü
- Bilinen yollarda kaybolma
- Planlama ve organizasyon gerektiren işlerde zorlanma
- TV izlerken ya da okurken konuyu takipte zorlanma
- Derinlik algısı bozulması (ör. merdiven çıkmada zorlanma)
- Davranış ve kişilik değişiklikleri (sinirlilik, huzursuzluk, içe kapanma, sosyal geri çekilme, kişisel bakımda azalma)
- Orta ve ileri dönemde yakınlarını tanıyamama, iletişim kuramama, yürüme ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarda bağımlılık
Tanı Yöntemleri
Alzheimer tanısında; klinik öykü, nörolojik muayene, bilişsel testler (MMSE, MOCA), görüntüleme yöntemleri (MRI, PET) ve biyobelirteçler (plazma p-tau181, p-tau217 vb.) kullanılmaktadır. Ayrıca yaş, aile öyküsü, hipertansiyon, diyabet, obezite, hareketsizlik ve uyku bozuklukları gibi risk faktörleri de hastalığa yatkınlığı artırmaktadır.
Tedavi ve Yaşam Tarzı Önerileri
Alzheimer için kesin bir tedavi bulunmamakla birlikte, mevcut ilaçlar (asetilkolinesteraz inhibitörleri, NMDA reseptör antagonistleri) belirtileri hafifletebilmekte ve hastalığın ilerleyişini yavaşlatabilmektedir. Yeni geliştirilen ilaçlar amiloid plakların azalmasına katkı sağlasa da yan etki riski nedeniyle dikkatle kullanılmaktadır.
Korunmada yaşam tarzı değişiklikleri büyük önem taşır:
- Düzenli fiziksel aktivite (haftada en az 150 dk orta düzey egzersiz),
- Omega-3 yağ asitleri, B vitaminleri gibi besin desteklerinin doktor kontrolünde kullanımı,
- Zihinsel egzersizler, yeni şeyler öğrenme,
- Stres yönetimi, meditasyon,
- Düzenli ve kaliteli uyku (7-8 saat),
hastalığın riskini azaltmaya yardımcı olmaktadır.
Alzheimer’ın yalnızca %1’den az bir kısmı doğrudan genetik geçişlidir. Çoğu olguda genetik yatkınlık, yaşam tarzı ve çevresel faktörler birlikte rol oynamaktadır. Erken tanı ve koruyucu yaklaşımlar, hem hastaların hem de yakınlarının yaşam kalitesini belirgin ölçüde artırabilmektedir.