📝 Editoryal Not:
Alzheimer hastalığı, dünya genelinde artan yaşlı nüfusla birlikte önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Bu basın bülteni, Lilly’nin Alzheimer alanındaki erken tanı ve farkındalık çalışmalarını bilimsel verilerle ele alarak hem sağlık profesyonellerine hem de topluma yönelik bilinçlendirme açısından değerli bir katkı sunmaktadır.
Alzheimer hastalığı, yalnızca bireyleri değil, aileleri ve toplumları da derinden etkileyen en önemli nörodejeneratif hastalıklardan biridir. Eylül ayı Alzheimer Hastalığı Farkındalık Ayı kapsamında düzenlenen etkinliklerde, hastalığın erken tanısının tedavi başarısındaki belirleyici rolü vurgulandı.
Günümüzde Alzheimer hastalığı genellikle geç evrede fark ediliyor. Yapılan araştırmalar, ortalama üç yıllık tanı gecikmesinin tedaviye erişim şansını azalttığını gösteriyor. Oysa erken tanı, hastalığın hafif bilişsel bozulma döneminde belirlenmesine olanak sağlayarak hem hasta hem de yakınlarının yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabiliyor.
Lilly Türkiye, Alzheimer hastalığının erken teşhisinde farkındalığı artırmak amacıyla 30 Eylül’de ofisinde özel bir etkinlik düzenledi. Etkinliğe Türkiye Alzheimer Derneği Tıbbi Kurul Başkanı Prof. Dr. Başar Bilgiç konuk olarak katıldı ve erken tanı konusundaki güncel bilimsel gelişmeleri paylaştı.
Lilly Türkiye Medikal Direktörü Dr. Karan Bozkurt, Alzheimer araştırmalarındaki bilimsel ilerlemelere dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu:
“Alzheimer yalnızca bir hastalık değil, yaşlanmanın en büyük sağlık sınavlarından biridir. Lilly olarak vizyonumuz, Alzheimer hastalığının zamanında tespit, doğru tanı, uygun tedavi ve önleme yaklaşımlarıyla yönetilebilir hale gelmesidir. 35 yılı aşkın süredir Alzheimer alanında araştırmalar yürütüyor, erken tanı yöntemlerini geliştiriyor ve hasta sonuçlarını iyileştirmek için çalışıyoruz.”
Prof. Dr. Başar Bilgiç, Alzheimer’ın artan sıklığına ve erken tanının önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Yaşam süresinin uzamasıyla birlikte Alzheimer riski artıyor. Türkiye’de yaklaşık 700 bin Alzheimer hastası bulunuyor ve bu sayının 2050 yılında 1,6 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Bireysel ve toplumsal düzeyde alınacak önlemlerle hastalık riski %45 oranında azaltılabiliyor. Buna rağmen farkındalık eksikliği, damgalanma korkusu ve erişim engelleri nedeniyle birçok kişi geç başvuruda bulunuyor.”
Alzheimer hastalığı, normal yaşlanmanın doğal bir sonucu değil, ilerleyici bir nörodejeneratif süreçtir. Sadece hafıza kaybına değil, bireyin kimlik, bağımsızlık ve yaşam planlarında da ciddi bozulmalara yol açar. Dünya genelinde 55 milyondan fazla kişi demansla yaşarken, bunların yaklaşık 30 milyonu Alzheimer kaynaklıdır. Küresel ölçekte hastalığın ekonomik yükü yılda 1,3 trilyon dolar olup, bu rakamın 2030’da 4,7 trilyon dolara çıkması beklenmektedir.
Lilly, bilimsel araştırmalar ve multidisipliner iş birlikleri yoluyla erken tanı ve tedavi yaklaşımlarını güçlendirmeye, beyin sağlığı farkındalığını artırmaya ve Alzheimer ile yaşayan bireylerin yaşam kalitesini desteklemeye kararlılıkla devam etmektedir.
Lilly, Alzheimer farkındalığının yalnızca bir ayla sınırlı kalmaması gerektiğine inanıyor. Bilimin ışığında, her gün farkındalık yaratmak ve sağlıklı yaşlanmayı desteklemek için çalışmalarını sürdürüyor.
