📝 Editoryal Not:
Çocuklarda sıkça gözlemlenen göz kırpma, sabit bakma veya göz kaydırma davranışları çoğu zaman zararsız görülse de, altta yatan ciddi nörolojik ya da oftalmolojik sorunların belirtisi olabilir. Bu haber, ebeveynler ve pediatri ile göz sağlığı profesyonelleri için, çocuklardaki bu belirtilerin doğru değerlendirilmesinin önemini vurguluyor ve erken tanının çocukların görme gelişimi ve yaşam kalitesi üzerindeki kritik rolünü ortaya koyuyor.
Çocuklarda göz kırpma, bir noktaya uzun süre bakma veya göz kaydırma gibi davranışlar sık rastlanan hareketlerdir. Ancak bu tür belirtiler, her zaman masum alışkanlıklar olmayabilir. İzmir Batıgöz Sağlık Grubu Çankaya Şubesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Aziz Serkan Topaloğlu, bu davranışların altında tik bozuklukları veya göz tembelliği (ambliyopi) gibi ciddi sağlık sorunlarının bulunabileceğini belirterek ebeveynleri dikkatli olmaya çağırıyor.
Göz Kırpma Tiki: Geçici mi, Tedavi Gerektirir mi?
Çocukluk çağında sık görülen göz kırpma tiki, istemsiz kas kasılmaları sonucu ortaya çıkar.
Stres, yorgunluk, uzun süreli ekran maruziyeti gibi çevresel faktörler bu hareketleri tetikleyebilir. Genellikle geçici olan bu tikler bazı çocuklarda haftalarca sürebilir ve günlük yaşamı etkileyebilir. Op. Dr. Topaloğlu, “Eğer tik davranışı haftalar boyunca devam ediyorsa, şiddetleniyorsa veya çocuğun sosyal yaşamını olumsuz etkiliyorsa mutlaka bir göz hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmelidir,” uyarısında bulunuyor.
Göz Tembelliği (Ambliyopi): Erken Tanı Hayati Önem Taşıyor
Göz tembelliği, beyindeki görme merkezinin yeterince gelişmemesi sonucu oluşan nörolojik gelişimsel bir bozukluktur. Erken çocukluk döneminde fark edilip tedavi edilmezse, ilerleyen yaşlarda kalıcı görme kaybına yol açabilir.
Op. Dr. Topaloğlu: “Göz tembelliği olan çocuklarda genellikle bir göz daha az kullanılır; bu da göz kayması, derinlik algısı bozukluğu ve odaklanma zorlukları ile kendini gösterebilir.”
Erken Muayene Başarıyı Artırıyor
Görme gelişimi için ilk göz muayenesinin 6 ay – 1 yaş arasında, ardından 3 yaş ve okul öncesi dönemde (5-6 yaş) mutlaka tekrarlanması önerilmektedir.
Göz tembelliği tedavisinde yaş ve sorunun şiddetine göre; gözlük kullanımı, sağlam gözün kapatılması (kapama tedavisi), görsel egzersizler ve günümüzde dijital oyunlaştırılmış tedaviler uygulanmaktadır.
Op. Dr. Topaloğlu: “3-8 yaş arasında başlanan tedavilerde başarı oranı %90’a kadar yükselebilir. Ailelerin belirtileri erken fark etmesi tedavinin başarısında kritik rol oynar.”
Tik ile Göz Tembelliği Nasıl Ayırt Edilir?
Tikler genellikle gün içerisinde dalgalanmalar gösterirken, göz tembelliği daha stabil bir seyir izler. Tiklerde çocuğun görme keskinliği normal kalabilirken, göz tembelliğinde kalıcı odaklanma ve görme sorunları bulunur.
Tikler oyun sırasında veya dikkat dağınıklığı ile azalabilirken, göz tembelliği bu tür dış etkilere bağlı olarak değişkenlik göstermez.
Op. Dr. Topaloğlu, kesin ayrım için göz muayenesi ve görme testlerinin mutlaka yapılması gerektiğini ve bazı durumlarda her iki tablonun bir arada bulunabileceğini vurguluyor. Gerektiğinde çocuk nörolojisi veya çocuk psikiyatrisi uzmanları ile multidisipliner yaklaşımlar uygulanmaktadır.
Düzenli Kontrollerle Kalıcı Sorunların Önüne Geçin
Op. Dr. Aziz Serkan Topaloğlu, ebeveynlere şu çağrıyı yapıyor:
“Çocuğunuzda fark ettiğiniz her göz hareketini basit bir alışkanlık olarak değerlendirmeyin. Tik ya da göz tembelliği gibi durumlar, erken tanı ile kontrol altına alınabilir. Sağlıklı bir görme gelişimi, çocukların öğrenme ve sosyal gelişimi için büyük önem taşır. Bu nedenle düzenli göz muayeneleri ihmal edilmemelidir.”