Danıştay, Tam gün yasasının “Kamuda görevli hekimlerin muayenehane açamayacaklarına” ilişkin bölümü iptal etti.

5. Daire kararında, Anayasa Mahkemesinin, “5947 sayılı  Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda  Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7. maddesiyle değişik 12. maddesinin ikinci  fıkrasındaki bentlerden yalnızca birinde sayılan kurum ve kuruluşlarda  çalışmaları ve serbest mesleklerini de yapabilmeleri konusundaki kısıtlayıcı  düzenlemeyi iptal ettiği” belirtildi. Kararda, “Böylece hekimlerin özel  muayenehane açabilmelerinin yanı sıra, kamu veya özel sağlık kurum ve  kuruluşlarında aynı zamanda çalışabilmeleri olanaklı hale gelmiştir” denildi.

Dairenin kararında, yürürlükten kaldırılan 2368 Sayılı Sağlık  Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun ile kamuda çalışan  hekimlerin mesleklerini serbest olarak icra etmeleri konusunda koşullu olarak  imkan sağlanmış iken, 5947 sayılı Yasayla kaldırılan, kamuda çalışan hekimlerin  muayenehane açma serbestisini, bu defa 1219 sayılı Yasanın 12. maddesinde yapılan  değişiklikle sınırlandırarak yasaklayan ibarenin iptal edildiği anımsatılarak, şu  tespitler yapıldı:

“Bu madde iptal edildiğinden, maddeyle getirilen kamuda veya SGK ile  anlaşması bulunan kurum ve kuruluşlarda çalışan hekimlerin özel muayenehane açmak  suretiyle mesleklerini serbest olarak da yapmaları hususuna ilişkin yasak  kalkmıştır. Maddedeki ‘bentlerden yalnızca birindeki’ ibaresinin iptali ile  kamuda çalışan hekimlerin özel muayenehane açmalarını yasaklayan bir hüküm  kalmadığı gibi, hekimlerin, maddenin ikinci fıkrasının bentlerinde sayılan kurum  ve kuruluşların hepsinde çalışmaları ve özel muayenehane de açmaları hukuken  olanaklı hale gelmiştir.

Maddenin üçüncü fıkrasında bulunan ‘ikinci fıkranın her bir bendi  kapsamında olmak kaydıyla birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda çalışabilir’  ibaresi ise iptal kararından önce ikinci fıkrada yer alan kısıtlamaya göre,  belirtilen kurum ve kuruluşlardan ancak aynı bentte yer alanlarda çalışabilmeleri  mümkün olan hekimlerin, bir bent içindeki ve dolayısıyla aynı konumda kabul  edilmiş birden fazla kurum ve kuruluşta da çalışabilmelerini amaçlamaktadır. Bu  husus dikkate alındığında, bu hüküm iptal edilen ikinci fıkra ile aynı işlevi  görmediği gibi; artık, iptal kararı dikkate alınarak ve kararın ortaya çıkardığı  duruma göre anlamlandırılması ve uygulanması zorunlu hale gelmiş bir hükümdür.

Hekimlerin mesleklerini serbest olarak icra edebildikleri özel  muayenehaneler sağlık kurum ve kuruluşu olmadığı için (c) bendi kapsamında  sayılamayacağından, ikinci fıkranın iptalinden sonra özel muayenehane açarak  serbest çalışma hakkına sahip bir hekimin, maddenin aldığı bu yeni şekle göre,  aynı zamanda, yalnızca (a), yalnızca (b) ya da yalnızca (c) bendindeki sağlık  kurum ve kuruluşlarının birden fazlasında da mesleğini icra edebilmesinin olanak  dahilinde bulunduğunu kabul etmek gerekmektedir.”

“Aksine bir düşüncenin kabulü için Anayasa Mahkemesince maddeye ilişkin  olarak verilen iptal kararı ile hangi hükmün iptal edilmiş olduğu ve sonuç  doğurmayacak bir iptal kararının neden verilmiş olabileceği sorularının doyurucu  gerekçelere dayalı biçimde cevaplandırılması zorunludur” denilen kararda şu  ifadelere yer verildi:

“Bu duruma göre, dava konusu işlemdeki Anayasa Mahkemesinin anılan  kararından sonra üniversite öğretim üyeleri dışında kamuda çalışan doktorların  ‘muayenehane açmalarının mümkün olmadığı’na ilişkin tespitin hukuka uygun  olmadığı, buna karşın, kamuda çalışan hekimlerin aynı zamanda ‘özel sağlık  kuruluşlarında çalışmalarının mümkün olmadığı’na ilişkin tespitin ise 1219 sayılı  Kanunun 12. maddesinin üçüncü fıkrasındaki kısıtlama nedeniyle hukuka aykırı  olmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin, kamuda görevli hekimlerin  muayenehane açamayacaklarına ilişkin bölümünün iptaline, davanın, kamuda görevli  hekimlerin özel sağlık kuruluşlarında çalışmalarının mümkün olmadığına ilişkin  bölümünün iptali istemine ilişkin kısmının ise reddine oy çokluğuyla karar  verilmiştir.”

KARŞI OY GEREKÇELERİ

Karara katılmayan bir üyenin karşı oy gerekçesinde, Anayasa Mahkemesinin  kararı ile 1219 sayılı Yasanın 12. maddesinin 5947 sayılı Yasanın 7. maddesi ile  değişik ikinci fıkrasında yer alan “bentlerden yalnızca birindeki” ibaresinin  iptal edildiği anımsatıldı. Karşı oy gerekçesinde, bu kararla kamuda görev yapan  bir hekimin kanunun 12. maddesindeki kurumlarda çalışmasının olanaklı hale  geldiği, kamuda sekiz saat çalışma sonrasında muayenehanede mesleğini serbest  icra etme imkanının da ortaya çıktığı savunuldu. Karşı oy gerekçesinde, “Bu  nedenlerle davalı idarece kurulan kamu kurum ve kuruluşlarında görevli hekimlerin  muayenehane açamayacaklarına ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarında  çalışmalarının mümkün olmadığına ilişkin işlemin iptali gerektiği görüşü ile  karara katılmıyorum” denildi.

Karara katılmayan bir başka üye de karşı oy gerekçesinde, Anayasa  Mahkemesinin, “5947 sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına  ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 7. maddesiyle değişik 12.  maddesinin ikinci fıkrasındaki ‘bentlerden yalnızca birindeki’ ibaresi iptal  edilmesine rağmen, 12. maddenin üçüncü fıkrasında yer alan ‘Tabipler, diş  tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, ikinci fıkranın her  bir bendi kapsamında olmak kaydıyla birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda  çalışabilir’ hükmünün iptal edilmediği vurgulandı. Gerekçede, “İlgili Kanunun  12. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan söz konusu hükmün, ikinci fıkrada  hekimlerin çalışmasını da düzenlediğinden, ilgili kanunun 12. maddesinin tüm  fıkraları ile birlikte değerlendirildiğinde, kamu görevlisi hekimlerin serbest  çalışabilmesi hususunda ilgili yasadaki sınırlama halen devam etmektedir. Ayrıca  ilgili yasa ve diğer yasalarda da açıkça kamu görevlisi hekimlerin serbest  çalışabileceğine dair hüküm de bulunmadığından davanın reddi gerektiği görüşüyle  çoğunluk kararına katılmıyorum” görüşlerine yer verildi.

Kaynak: Hürriyet Gazetesi 07.11.2011