Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Erdoğan Çolak, “Bizim için en önemli güncel sorun, ilaç fiyat düşüşleri ve stok zararlarının karşılanmaması” dedi.
Türk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Başkanı Erdoğan Çolak, “Bizim için en önemli güncel sorun, ilaç fiyat düşüşleri ve stok zararlarının karşılanmaması” dedi.
Çolak, “14 Mayıs Eczacılık Günü” etkinlikleri kapsamında Adana Eczacılar Odası’nda düzenlenen “Eczacının Gündemi” konulu söyleşide, mesleğin sorunlarının, “güncel ve yapısal sorunlar” olarak ikiye ayrıldığını söyledi.
Güncel sorunların, eczacıları zaman zaman yoğun halde sardığını belirten Çolak, bazen de güncel ve yapısal sorunların iç içe girdiğini ifade etti.
Çolak, katıldığı toplantılarda, meslektaşlarının mevcut sorunların çözümüne ilişkin gelişmeler olup olmadığı konusunda sorular yönelttiğini belirterek, “Bu aslında meslektaşlarımızın bunaldıklarının, mesleği yapmaktan yorulduklarının bir başka ifadesi. Eczacılık mesleğinde sorunların iyi kavranması, soruna yönelik çözümü kolaylaştırır” dedi.
Dünyadaki sorunları bilen, bu sorunların ülkeyi ne hale getirdiğini anlayan ve bunların sağlık alanına nasıl yansıdığını tahlil eden anlayışla mevcut sorunların çözümlenebileceğini belirten Çolak, şöyle konuştu:
“Bunu algılayamayıp sadece gündemi yaşamaya çalışan arkadaşlarımız, sorunlar içerisinde boğulur kalır. Güncel sorunlar ne diye baktığımızda, G2D, ilaçta durum, Sgk, protokol, ilaçta reklam, stok zararları ve stok affı karşımıza çıkıyor. Ama bu güncel sorunlar bazen öyle bir hal alabilir ki, yapısal sorunlarla eş değer noktaya gelebilir. Onun için güncel dediğimiz sorunlar süreç içerisinde bizleri saran, ama belirli bir süre sonrasında da tasfiye edebildiğimiz sorunlardır. Örneğin neden stok zararları ile ilgili sorunun giderilmesi için uğraşıyoruz; Türkiye‘de 2004 yılında İlaç Fiyat Kararnamesi değişti. Daha önce eczacının ilaç karlılığı yüzde 30 iken bu kararnameyle kademeli hale getirildi ve yüzde 20 civarına taşındı. Birinci sorunumuz bu. Referans ülke ve referans fiyat uygulaması başladı, eş değer ilaçlarda yüzde 30, 22 ve 15 oranında referans fiyat aralığı oluşturuldu. Bu daha sonra belki yüzde 10 bandına doğru gelecek. Bu aslında ilacın sarfiyatını azaltmaya yönelik hükümetin veya Sgk‘nın aldığı tedbirlerdi.
Dünyada bu konuyla ilgili 8 tedbir var, Türkiye‘ye bunların 7’sini uyguluyor. Bir tek uygulanmayan hekimin kontrolü. Onu da önümüzdeki süreçte yaşama geçirecekler. İlaç fiyatlarının düşürülmesine karşın ilaç pazarında düşüş olmadı. Bunun nedeni, 2002 yılında hekime giden kişi sayısı 2-2, 5 oranındaki iken 7’ye çıkması. Bu, hekime giden her insanın reçete yazdırması demektir. Dolayısıyla da bu ilaç kutusuna tekamül ediyor. Bizim için en önemli güncel sorun, ilaç fiyat düşüşleri ve stok zararlarının karşılanmaması. Biz eczacılar, yıllarca ilaç fiyatlarının ucuz, bulunabilir, alınabilir ve kaliteli olması gerektiğini söyledik. Eczacı odaları ilaç fiyatlarının pahalı, vatandaşın alım gücünün yetmediğini daha önce kamuoyuyla defalarca paylaştı. İlaç fiyatındaki düşüş, ilaçtan elde ettiği karla kendisini ikame etmeye çalışan eczacıyı sıkıntıya sürüklüyor. Bu sorunun çözümlenmesi gerekir. “