Ülkemizde yaklaşık 80 bin inflamatuvar bağırsak hastası bulunuyor
Tüm dünyayı etkileyen Covid-19 salgını, bazı hasta grupları için daha da büyük kaygılara yol açabiliyor. Crohn ya da ülseratif kolit olarak bilinen ve sindirim sisteminin tüm organlarını tutan inflamatuvar bağırsak hastalıkları da bu gruba giriyor. Kişinin bağışıklık sistemi bilinmeyen bir sebeple sindirim sitemi kanalını örten hücreleri yabancı zararlı hücrelermiş gibi algılayarak savaş açıyor ve yangı başlatıyor. Ülkemizde bu sorunla yaşayan yaklaşık 80 bin hasta bulunduğu tahmin ediliyor. Genç erişkin yaş grubunu etkilese de 60’lı yaşlardan sonra da ortaya çıkabilen IBH’nin ülkemizde her 100 bin kişiden 80’inde görüldüğünü anlatan Acıbadem International Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Özdal Ersoy “Covid-19 hastalığının bağışıklık sistemi baskılanmış, ileri yaş ve diyabet, yüksek tansiyon, kronik solunum sistemi hastalıkları gibi yandaş hastalığı olanlarda daha ağır seyrettiği gözlendiğinden inflamatuvar bağırsak hastalığı (İBH) olanların bu pandemide merak ve kaygı seviyeleri oldukça arttı” diyor. Dr. Öğretim Üyesi Özdal Ersoy, Covid-19 döneminde IBH hastalarının sıklıkla düştüğü hatalar hakkında bilgi veriyor.
Hata: “İBH hastaları Covid-19’a daha kolay yakalanır” kaygısı
Aralarında Çin, İspanya, İtalya ve İngiltere gibi Covid-19 hastalığının çok yaygın yaşandığı dahil toplam 33 ülkenin hekimleri tarafından Secure-IBD isimli özel kayıt programı ile paylaşılan bilgiler, inflamatuvar bağırsak hastalığının pandemiye yol açan virüse yakalanma riskini artırmadığını gösteriyor. Dr. Öğretim Üyesi Özdal Ersoy, inflamatuvar bağırsak hastalarının Covid-19 enfeksiyonuna yakalanma riskinin sağlıklı bireylerin yakalanma oranıyla aynı olduğunu belirterek “Dünya Sağlık Örgütü ve Secure-IBD veri tabanına göre inflamatuvar bağırsak hastalığı olup Covid-19’a yakalanmış hasta sayısı çok azdır” diye bilgi veriyor.
Hata: Bağışıklığı baskılayan ilaçların kesilmesi
İBH tedavisinde kullanılan kortikosteroid (kortizon), bağışıklık düzenleyiciler ile biyolojik ajanlar olarak bilinen bazı özel ilaçlar, bağışıklık sistemini baskılayarak sindirim sistemi kanalındaki yangıyı (inflamasyonu) azaltarak hastayı tedavi ediyor. IBH hastalarının, bağışıklık sistemini baskıladığı ve bu nedenle Covid-19’a yakalanma riskini artıracağı düşüncesiyle tedavide kullanılan ilaçları kesmesi, IBH’nin uyanmasına ve yakınmalara yol açması nedeniyle hastayı daha riskli duruma getirebiliyor. İlaçların kesilmesinin “uykudaki hastalığın alevlenmesi, kişinin hastaneye yatışının ve ameliyat ihtiyacının doğması, daha yüksek dozlarda bağışıklık baskılayıcı ilaç kullanmaya gerek duyulması, damar yoluyla beslenmesi” gibi istenmeyen sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulunan Dr. Öğretim Üyesi Özdal Ersoy, şunları söylüyor:
“Uluslararası ve Avrupa Crohn ve Kolit Vakfı ile ülkemizdeki İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları Derneği’nin yayınladığı Covid-19 Pandemi Kılavuzu’na göre, inflamatuvar bağırsak hastalığı olanların Covid-19 enfeksiyonu bulguları olmadığı sürece ilaçlarına aynı şekilde devam etmeli, durumlarını kendilerini takip eden doktorlarıyla sıklıkla paylaşmalı. Bazı ilaç gruplarında ilaç dozlarının azaltılması gerekiyor ancak bu ayarlamayı doktor yapmalı. Çünkü İBH hastası için bazı ilaçların ağızdan ya da damardan kullanımı veya birkaç bağışıklık baskılayıcı ilacın aynı anda kullanılması Covid-19 enfeksiyonu için risk faktörü oluyor.”
Hata: Şikayetler artsa bile pandemi korkusu nedeniyle hastaneye gitmekten kaçınılması
Bazı hastalar zaman zaman artan yakınmalarını baskılamak amacıyla kendi kendilerine bazı ilaçlar kullanabiliyor. Bu tutumun salgın sırasında daha da arttığına değinen Dr. Öğretim Üyesi Özdal Ersoy, “Salgına yakalanma korkusu nedeniyle hastaneye gitmekten kaçınan hastalar, tedavilerine kortizon ilaçlarını ekleyebiliyor. Halbuki doktora danışmadan yapılan bu tedavi değişiklikleri hastaya daha fazla zarar verebiliyor. Hasta eğer yakınmalarında bir artış olursa, kişisel korunmasına da dikkat ederek (maske, el hijyeni ve sosyal mesafeye uyum) hastaneye başvurup ilgili doktora muayenesini olmalı, gerekli tedavisini almalı” diye konuşuyor.
Hata: Covid-19’a yakalanma korkusu ile stresin artması
Birçok IBH hastası Covid-19’a yakalanacağına dair korku nedeniyle stres yaşıyor, bu da şikayetlerinin artmasına neden oluyor. Dr. Öğretim Üyesi Özdal Ersoy, “Bu hastalarda stres, hastalığın seyri açısından çok önemli. O nedenle stres düzeyini düşürmeye özen göstermeleri gerekiyor. Her kişi gibi, koruyucu tedbirleri almaya devam etmeli ve yüksek streslerine karşı kendilerini rahatlatacak hobileriyle uğraşmak gibi bazı rahatlatıcı aktiviteler yapmalılar. Tabii eğer IBH hastası Covid-19’a benzeyen bir belirti oluşursa, herkesin yaptığı gibi hemen hastaneye başvurmalı” diyor.
Hata: “Ya ameliyat olmam gerekirse!” kaygının artması
Pandeminin pik yaptığı süreçte İBH hastalarının hayat kalitesini yükseltecek ancak aciliyeti olmayan tüm ameliyatlar erteleniyor. İBH hastalarında karın içinde gelişebilecek abseleri ameliyat yerine radyoloji bölümlerinde boşaltılabiliyor. Fistül tedavileri de genellikle aciliyet gerektirmiyor. Buna karşın İBH hastasında bağırsak tıkanması, delinmesi, yaygın karın zarı iltihapları, şiddetli bağırsak kanamaları yaşanması durumunda pandemi açısından gerekli önlemler alınarak ameliyatlar yapılıyor.