📝 Editoryal Not:
Kadın kısırlığı, dünya genelinde artan bir sağlık sorunu olarak dikkat çekmektedir. Bu basın bülteni, hem toplumda farkındalık oluşturmak hem de sağlık profesyonellerine, kısırlık tedavisine yaklaşım konusunda güncel ve bilimsel bilgi sunmak açısından kıymetlidir. Özellikle kısırlık nedenlerinin sadece kadınlara atfedilmemesi gerektiği vurgulanarak, bireysel ve çift temelli değerlendirme ve tedavi anlayışına dikkat çekilmektedir. Yaşam tarzı değişikliklerinin kısırlık tedavisine katkısı ise, hastalara yönelik pozitif müdahale alanları sunmaktadır.

Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerde karşılaşılan kısırlık vakalarının yaklaşık %50’si kadına ait faktörlerden kaynaklanmaktadır. Erkek kaynaklı kısırlık oranı %30 iken, %20 oranında her iki partnerde de eşzamanlı etkili faktörler rol oynamaktadır. Memorial Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Mehmet Ak, kadın kısırlığına dair önemli bilgiler paylaşarak, doğru teşhis ve yaşam tarzı değişikliklerinin gebelik şansını artırabileceğine dikkat çekmektedir.

Kısırlık Tanımı ve Kişiye Özel Tedavi
Korunmasız ve düzenli cinsel ilişkiye rağmen 12 ay boyunca gebelik elde edilememesi infertilite (kısırlık) olarak tanımlanır. Kadınlarda bu durum, hormonal dengesizlikler, yumurtlama bozuklukları veya anatomik sorunlardan kaynaklanabilir. Tedavi seçenekleri arasında ilaçla tedavi, cerrahi müdahaleler ve yardımcı üreme teknikleri (örneğin tüp bebek – IVF) yer alır. Tedavi planı kişiye özel olarak oluşturulmalıdır. Özellikle 40 yaş sonrasında doğurganlık belirgin şekilde azalır.

Kadın Kısırlığında Artan Trend
ABD verilerine göre, çocuk isteğiyle klinik başvurusu yapan 15–49 yaş arası kadın oranı 1980’de %9 iken 2023’te %17,5’e ulaşmıştır. Bu artışın nedenleri arasında ileri yaşta gebelik arzusu, çevresel toksinlere maruziyet, obezite artışı ve cinsel yolla bulaşan hastalıklardaki yükseliş yer almaktadır. Türkiye’de ise kadın kısırlığı oranı %15 civarındadır.

Erkek Faktörü ve Açıklanamayan Kısırlık
Her ne kadar kadın kısırlığı artışta olsa da, infertilite her iki partnerin değerlendirilmesini gerektiren çok yönlü bir sorundur. Erkek kaynaklı nedenler arasında sperm kalitesinin düşüklüğü, hormonal bozukluklar ve geçirilmiş enfeksiyonlar sayılabilir. Bazı çiftlerde ise yapılan tüm testlere rağmen bir neden saptanamaz. Bu durum açıklanamayan infertilite olarak tanımlanır ve standart test protokollerindeki farklılıklardan kaynaklanabilir.

Kısırlık Araştırmasına Erken Başlanması Gereken Durumlar
Bazı durumlarda, 12 aylık bekleme süresi beklenmeden infertilite araştırmalarına başlanması önerilir. Bu durumlar arasında:

Menstrüel düzensizlik

Cinsel fonksiyon bozukluğu

Pelvik inflamatuar hastalık öyküsü

Evre 3-4 endometriozis

Onkolojik tedavi öyküsü (kemoterapi)

Bilinen erkek faktörü varlığı

Kadın Kısırlığında Araştırılması Gereken Başlıca Faktörler
Kadın üreme sağlığını etkileyen birçok faktör bulunmaktadır:

Yaş: Doğurganlık 30’lu yaşlardan itibaren azalır

Hormon bozuklukları, anovulasyon

Anormal adet döngüsü

Obezite ya da çok düşük vücut kitle indeksi

Endometriozis, miyomlar, kistler

Yapısal bozukluklar (rahim, tüpler, yumurtalıklar)

Otoimmün hastalıklar (ör. lupus, Haşimato)

Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar

Polikistik Over Sendromu (PCOS)

Aşırı madde kullanımı, sigara, alkol

Geçirilmiş dış gebelik öyküsü

İlaç kullanımı (steroid, NSAİİ vb.)

Yaşam Tarzı ve Doğurganlık İlişkisi
Sağlıklı yaşam alışkanlıkları, doğurganlık üzerinde doğrudan etkilidir. Dengeli beslenme, sigaradan uzak durma, düzenli egzersiz, yeterli uyku ve çevresel toksinlerden korunma gibi önlemler, kısırlık tedavisinin başarısını artırır. Yapılan araştırmalar, sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerinin gebelik ve canlı doğum oranlarında anlamlı artış sağladığını göstermektedir.