Küresel bir tehdit haline gelen Koronavirüs salgını, risk grubunda olan milyonlarca insanın aldığı sağlık hizmetleri alışkanlıklarının değiştirmesine neden oldu. Hastanelerin korona tedavileri nedeniyle yoğun olduğu bu dönemde, düzenli tedaviye ihtiyacı olan ve kronik rahatsızlığa sahip risk grubundaki milyonlarca hasta, ilk kez tanıştığı evde sağlık hizmetlerine yönelmesiyle sektörde % 500’e yakın bir talep patlaması yaşandı. Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Dr. Tayyar Vardar ise Koronavirüs salgınıyla beraber sağlık hizmetlerinin artık evde şekillenmeye başlayacağını belirtti.
Yeni vakalarla her geçen gün etkisini sürdürerek devam eden Koronavirüs’ü, sağlık hizmetleri alanında hissedilmeye başlanan değişimleri beraberinde getiriyor. Salgın nedeniyle risk grubundaki milyonlarca insan, virüsten korunarak düzenli tedavilerine devam edebilmek için çareyi evde sağlık hizmetlerine buldu. Koronavirüs’ün risk grubunda olan milyonlarca insanın aldığı sağlık hizmetleri alışkanlıklarının değiştirmesine neden olduğunu belirten İstanbul Medical Center Evde Bakım Uzmanı Dr. Tayyar Vardar, yaşanan değişimlerle sağlık hizmetlerinin evde şekillenmeye başladığını söyledi. Salgın karşısında hastanelerin yoğunluğunun arttığı bu dönemde tedavileri ertelenemeyecek bazı sağlık gruplarının mağduriyet yaşadığını ifade eden Dr. Tayyar Vardar, virüs tehdidine rağmen tedavi almak zorunda olan diyabet, hipertansiyon, kalp, kanser hastası, yatağa bağımlı hasta ve kronik rahatsızlığı bulunan milyonlarca hastanın bu süreçte evde bakım hizmetleriyle tanışmaya başladığını ve bu durumun % 500’e yakın bir talep patlaması yaşanmasına neden olduğunu söyledi.
Evde sağlık hizmetleri artık lüks olmaktan çıktı
Avrupa, Amerika ve uzak doğuda yaygın bir sistem olan evde sağlık hizmetleri, Türkiye’de az sayıda kurumun sunduğu, az bilinen ve lüks hizmetler olarak tanımlanmasına rağmen Koronavirüs salgınıyla evde sağlık hizmetlerinin lüks olmaktan çıktığını belirten Evde Bakım Uzmanı Dr. Tayyar Vardar, şunları söyledi: “Koronavirüs’ün sağlık hizmetlerinde ciddi bir değişimi getirmeye başladığını görüyoruz. Salgınla beraber risk grubunda olan milyonlarca insan, hastanelere gidemediği için aldığı sağlık hizmetleri alışkanlıklarının değiştirmeye, hastane ortamında verilen, ihtiyaç duyduğu doktorluk, hemşirelik hatta yoğun bakım dahil olmak üzere birçok hizmeti evde almaya başladı. Risk grubu olarak bahsettiğimiz milyonlarca hastanın, virüs nedeniyle tedavilerine devam edebilmesinde bir çözüm olarak gördüğü evde sağlık hizmetlerine yönelmesi, bu hizmetin aslında lüks değil bir ihtiyaç olduğunu gösterdi. Çünkü salgınla beraber evde sağlık hizmetlerine talebin %500 arttığını görüyoruz ve insanlar hastanede aldıkları hizmeti aslında evde ekonomik şartlarda ne kadar kolay alınabileceğini keşfetmiş oldu. Bu durumun Koronavirüs sonrası sağlık hizmetlerinin evde şekillenmesinde önemli rol oynayacağını düşünüyorum.”
Yarım kalan tedaviler evde tamamlanıyor
Salgın nedeniyle kronik rahatsızlığı olan hastaların panik ve endişe yüzünden hastanelere gidemediği için önemli bir kısmının tedavilerinin yarım kaldığına dikkat çeken Dr. Tayyar Vardar, şöyle konuştu. “Koronavirüs’ün hızlı yayılması ve hastanelerin pandemiye çevrilmesi, kronik rahatsızlığı bulunan ve hastanelerde düzenli tedavi almak zorunda kalan binlerce hastayı etkiledi. Hastanelere gitmekten çekinen hastaların tedavileri yarım kaldı. Bu tedavilerin evde sağlık hizmetleriyle evde tamamlanmaya çalışılıyor ancak milyonları bulan risk grubundaki hastalardan bahsediyoruz ve bunlara yetişmek hiç de kolay değil. Bu yüzden sayısı oldukça fazla olan kalp hastası, kanser hastası, yatağa bağımlı hasta, diyabet, KOAH ve diğer kronik rahatsızlığı olan hastaların ertelenemeyecek tedavi ihtiyaçları için evde sağlık hizmetlerinin rolü oldukça büyük. Koronavirüs hastaları için hastanelerde önemli bir mücadele verilirken bir yanda da hastane dışında, kronik rahatsızlığı bulunan risk gruplarının tedavilerinin sürdürülmesi için ayrı bir uğraş veriliyor. Bu bakımdan evde sağlıklı hizmetlerinin benimsenmesi ve desteklenmesiyle bu süreci daha yetkin sürdürülebilmek mümkün.”