📝 Editoryal Not:
18 Ekim Dünya Menopoz Günü kapsamında hazırlanan bu basın bülteni, kadın sağlığında yaşam döngüsünün doğal bir evresi olan menopozu bilimsel ve bütüncül bir yaklaşımla ele alıyor. Dr. Mahmut Tolga Ayan’ın açıklamaları, menopozun yalnızca fizyolojik değil, aynı zamanda ruhsal ve sosyal yönleriyle de yönetilebilir bir süreç olduğunu vurguluyor. Yazı, sağlık profesyonelleri için güncel klinik bilgiler sunarken, kadınlara da bu dönemi bilinçli ve sağlıklı biçimde karşılamaları için yol gösterici nitelikte.

18 Ekim Dünya Menopoz Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan DoktorTakvimi uzmanlarından Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mahmut Tolga Ayan, menopozun belirtilerinden tedavi seçeneklerine, cinsel ve ruh sağlığına etkilerinden yaşam kalitesini artıracak önerilere kadar kapsamlı bilgiler paylaştı.

Menopozun Tanımı ve Dönemleri

Dr. Ayan, menopozun adet döngülerinin ve yumurtalık fonksiyonlarının kalıcı olarak sona ermesi durumu olduğunu belirterek, “Menopoz, bir kadının ardışık 12 ay boyunca adet görmemesiyle teşhis edilir. Ortalama menopoz yaşı 48-51 arasındadır; ancak bireysel farklılıklar nedeniyle 40 yaş öncesi erken menopoz ya da 55 yaş sonrası geç menopoz da görülebilir,” diyor.
Menopoz süreci üç evrede değerlendirilir: Perimenopoz (geçiş dönemi), menopoz ve postmenopoz (menopoz sonrası dönem). Bu evrelerde östrojen düzeyleri kademeli olarak azalır, bu da hem fiziksel hem de ruhsal belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur.

Belirtiler ve Yönetim Önerileri

Menopoz döneminde en sık görülen şikâyetler arasında ateş basması, gece terlemeleri, uyku bozuklukları, ruh hali değişimleri, vajinal kuruluk ve kilo artışı yer alır.
Dr. Ayan, “Pamuklu giysiler tercih etmek, kafein ve alkolü azaltmak, düzenli egzersiz ve nefes teknikleri uygulamak bu semptomların hafifletilmesine yardımcı olur. Ayrıca, su bazlı nemlendiriciler ve kayganlaştırıcılar vajinal kuruluk sorununu azaltabilir,” diyerek yaşam tarzı düzenlemelerinin önemine dikkat çekiyor.

Tedavi Seçenekleri ve Bireysel Yaklaşım

Menopoz tedavisinde farmakolojik, hormonal ve doğal destek yöntemleri bir arada değerlendiriliyor.
“Hormon Replasman Tedavisi (HRT), ateş basması, gece terlemesi ve vajinal kuruluk gibi semptomları en etkili şekilde hafifletir. Ancak her kadın için uygun değildir; kişisel riskler ve faydalar doktor tarafından dikkatle değerlendirilmelidir,” diyen Dr. Ayan, dengeli beslenme, düzenli egzersiz, D vitamini ve kalsiyum desteğinin tedaviyi desteklediğini belirtiyor.
Bitkisel destekler arasında soya, keten tohumu, kara yılan kökü ve şerbetçiotu sayılabilir; ancak bu ürünlerin de mutlaka hekim önerisiyle kullanılması gerektiğini vurguluyor.

Cinsel ve Ruh Sağlığına Etkiler

Menopoz sürecinde östrojenin azalmasıyla birlikte cinsel istekte azalma ve vajinal kuruluk sık görülen durumlardır.
Dr. Ayan, “Vajinal nemlendiriciler, lokal östrojen tedavileri ve partnerle açık iletişim bu sürecin sağlıklı yönetilmesini sağlar,” diyor.
Ruhsal açıdan ise, depresyon ve kaygı belirtilerinin artabileceğine dikkat çekerek, “Psikolojik destek almak bir zayıflık değil, sağlıklı yaşamın parçasıdır,” mesajını veriyor.

Hormon Tedavisi Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

“HRT kilo aldırmaz; doğru dozlarda metabolizmayı dengeleyebilir,” diyen Dr. Ayan, tedavinin bireyselleştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Meme kanseri veya karaciğer hastalığı gibi risk faktörleri olan kişilerde HRT uygun olmayabilir.
Doğru hastada, doğru zamanda ve düzenli takip ile uygulanan HRT, yaşam kalitesini belirgin biçimde artırabilir.

Menopozu Korkuyla Değil Bilinçle Karşılayın

Dr. Mahmut Tolga Ayan, menopozun kadın yaşamında bir son değil, yeni bir başlangıç olduğunu vurguluyor:
“Menopoz, kadınların kendilerine daha fazla zaman ayırabilecekleri, deneyim ve bilgelik kazandıkları doğal bir dönemdir. Bilinçli yaklaşımla bu süreç sağlıklı, keyifli ve özgür bir yaşam evresine dönüşebilir.”