Tip 2 diyabeti olan bireylerin tedavisinde cerrahi seçeneğin de yer aldığının altını çizen VM Medical Park Gebze Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Saydam, “Medikal Tip 2 diyabet tedavisine yanıt vermeyen ve kitle indeksi 30’un üzerinde olan hastalar da metabolik cerrahi operasyonu olabilmektedir. Metabolik cerrahide asıl amaç ince bağırsağın son kısmının daha aktif bir şekilde kullanılmasını sağlayan yöntemlerle insülin direncine karşı savaşmaktır” dedi.
VM Medical Park Gebze Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Saydam, tip 2 diyabet ve tedavi yolları hakkında açıklamalarda bulundu.
Diyabetin tanımını yapan Doç. Dr. Saydam, “Diyabet, pankreasın yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi (Tip 1) ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması (Tip 2) durumunda gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Hasta, yediği besinlerden kana geçen şekeri yani glikozu kullanamaz ve kan şekeri yükselir” diye konuştu.
GENETİK YATKINLIK NEDEN OLABİLİR
Tip 2 diyabetin nedenlerine değinen Doç. Dr. Saydam, “Tip 2 diyabet hastalığının en önemli nedenleri arasında genetik yatkınlık, obezite ve fiziksel hareketsizlik yer almaktadır” şeklinde konuştu.
SIK İDRARA ÇIKMA GÖRÜLEBİLİR
Doç. Dr. Saydam, Tip 2 diyabeti olan ve kan şekeri yüksek olan kişilerde görülebilecek belirtileri şöyle sıraladı:
- “Sık idrara çıkma,
- Ağız kuruluğu,
- Çok su içme,
- Açlık hissi,
- Cilt yaralarının geç iyileşmesi,
- Kuru ve kaşıntılı bir cilt,
- Sık sık infeksiyon gelişmesi,
- Ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma görülür. Ancak bu belirtiler zaman içinde yavaş yavaş ortaya çıkar.”
KAN ŞEKERİ DÜZEYİNE BAKILARAK TEŞHİS EDİLEBİLİR
Tip 2 diyabet tanısının nasıl konulduğundan bahseden Doç. Dr. Saydam, şu bilgileri paylaştı:
“Diyabeti olmayan bir birey kan şekeri düzeyi açlık halinde 120 mg/dl, tokluk halinde (yemeğe başladıktan iki saat sonra) 140 mg/dl’nin üstüne çıkmaz. Açlıkta veya toklukta ölçülen kan şekeri düzeyinin bu değerlerin üstünde olması diyabetin varlığını gösterir. Bir kişinin diyabetli olup olmadığı Açlık Kan Şekeri (AKŞ) ölçümü veya Oral Glikoz Tolerans Testi (OGTT) yapılarak saptanır. AKŞ ölçümü 100-125 mg/dl olması gizli şeker (pre-diyabet) sinyalidir. AKŞ ölçüm sonucunun 126 mg/dl veya daha fazla olması, diyabetin varlığını gösterir. OGTT’de glikozdan zengin sıvı aldıktan 2 saat sonraki kan şekeri değeri önemlidir. İkinci saat kan şekeri ölçümü 140-199 mg/dl ise gizli şeker, 200 mg/dl veya daha yüksek ise diyabet tanısı konulur.”
ŞİŞMAN BİREYLER RİSK ALTINDADIR
Tip 2 diyabetin hemen hemen herkeste ve her yaşta görülebileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Saydam, hangi bireylerin risk altında olduğunu şu şekilde sıraladı:
- “Ailesinde diyabetli olanlar,
- Şişman kişiler,
- 4 kg’dan daha ağır bebek doğuran kadınlar,
- Stres altında yaşayan kişilerde diyabetin görülme riski daha yüksektir.
- Ayrıca pankreasın kronik iltihabı, pankreas tümörleri ve ameliyatları ile hipertiroidi, akromegali gibi bazı hormon hastalıkları Tip 2 diyabete yol açabilir.”
ŞEKER HASTALIĞI KALICI OLARAK GEÇMEZ
Şeker hastalıklarının tamamen geçmeyeceğini söyleyen Doç. Dr. Saydam, “Şeker hastalıkları ortaya çıktıktan sonra ömür boyu devam eden bir hastalıktır ve tamamen geçirmeye yönelik medikal bir tedavisi yoktur. Tip 2 diyabeti olan kişiler kilo verir ve daha aktif bir hayat sürerse kan şekerini kontrol altına alıp, etkilerini azaltabilirler ancak kalıcı olarak geçiremezler” dedi.
TEDAVİ YOLLARI
Tedavi yollarına değinen Doç. Dr. Saydam, “Tip 2 diyabetin tedavileri arasında medikal beslenme tedavisi yani beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, yaşam tarzının değiştirilmesi, egzersiz programlarının uygulamaya koyulması yer almaktadır. Eğer bu tedavi planına uyulmasına rağmen kan şekeri normal sınırlar içinde tutulamazsa, ağızdan hap olarak alınan şeker düşürücü ilaçlar tedaviye eklenir. Ancak bazı Tip 2 diyabetliler kan şekeri düzeyini normal sınırlar içinde tutabilmek için insüline ihtiyaç duyulabilir. Bu durumlarda uygun dozda yapılan insülin enjeksiyonları ile tedavi desteklenir. Ağızdan şeker düşürücü hap veya insülin tedavisi alan Tip 2 diyabetlilerin haftanın belirli günlerinde kan şekerini ölçmeleri son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.
CERRAHİ TEDAVİ UYGULANABİLİR
Medikal tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda cerrahi tedavi uygulanabileceğini dile getiren Doç. Dr. Saydam, “Metabolik cerrahi tedavisi uygulanabilir. Metabolik cerrahi de asıl amaç ince bağırsağın son kısmının daha aktif bir şekilde kullanılmasını sağlayan yöntemlerle insülin direncine karşı savaşmaktır. Bu yöntemler tüm dünyada kabul görmüş yaklaşık 15-17 ameliyat ve versiyonları ile icra edilmekte ve bilimsel yayınlarla etkinliği tespit edilmektedir. Hasta seçiminde vücut kitle indeksi de büyük önem taşımaktadır. Medikal Tip 2 diyabet tedavisine yanıt vermeyen ve kitle indeksi 30’un üzerinde olan hastalar da metabolik cerrahi operasyonu olabilmektedir. Diyabet ilaçlarına bağımlı hale gelmiş kişiler de diyabet cerrahisi ile tedavi için uygundur. Diyabetin göz, böbrek gibi başka organlara da verdiği hasarlar düşünülürse; diyabet cerrahisi bu komplikasyonları da önleyeceği için tercih edilebilir bir tedavidir. Tip 2 diyabet ameliyatı sonrasında birkaç aylık dönemde hekimin vereceği diyet programına uyulmalı ve protein ağırlıklı beslenilmelidir. Metabolik cerrahi ameliyatları sonrası tekrar kilo alma riski olsa da bu oran klasik obezite cerrahisi sonrası riske göre oldukça azdır” dedi.