📝 Editoryal Not:
Bu basın bülteni, nörobilim temelli pozitif psikoterapi yaklaşımının psikolojik sağlıktaki rolünü hem klinik hem de teorik düzlemde açıklayarak, ruh sağlığı alanındaki bütüncül yaklaşımlara ışık tutuyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın vurguladığı şekilde beyin algoritmalarının terapötik müdahalelerle yeniden yapılandırılabilmesi, bireyin kendi iyilik halini sürdürebilmesi açısından yenilikçi ve değerli bir perspektif sunuyor. Bu yöntem, yalnızca semptomları hafifletmekle kalmayıp, bireyin kendi kendini tedavi etme becerilerini de geliştirmesiyle ruh sağlığı alanında sürdürülebilir çözümler açısından umut vadediyor.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, pozitif psikoterapinin nörobilimsel temellerine dayanan yaklaşımlarını değerlendirerek, bu yöntemin psikolojik dayanıklılığı artıran etkilerine dikkat çekti. Tarhan’a göre bu terapi yöntemi, bağımlılık, anksiyete, çift terapileri gibi pek çok alanda etkili olurken; bireylerin beyinlerindeki davranışsal algoritmaları yeniden düzenleyerek kalıcı iyilik haline ulaşmalarını sağlıyor.

Psikolojik Bütünlükteki Çatlaklar Onarılabilir
Fiziksel yaralanmalar gibi, psikolojik bütünlüğün de bozulduğunda semptomlar verdiğini belirten Tarhan, bu çatlakların öz şefkat temelli yaklaşımlarla iyileştirilebileceğini ifade etti. “Kişi bazen bu çatlakları inkâr eder, alkol ya da dikkat dağıtıcılarla kapatmaya çalışır. Ancak sorun daha da derinleşir,” diyen Tarhan, bu noktada pozitif psikoterapinin devreye girdiğini belirtti.

Gardner Ölçeği ile İçgörü Derinleşiyor
Pozitif psikoterapi tekniğinde, bireyin kendi içsel yolculuğuna odaklandığını ve Gardner çoklu zeka ölçeği ile bireyin içsel kaynaklarını keşfetmesinin mümkün olduğunu ifade eden Tarhan, bu yöntemle bireyin öz şefkat geliştirerek içsel çatlaklarını tamir etmeyi öğrenebildiğini belirtti.

Beyin Algoritmaları Terapilerle Yeniden Yazılıyor
Prof. Dr. Tarhan, beynin öğrenilmiş davranış kalıplarına (algoritmalara) göre çalıştığını ve bu kalıpların pozitif psikoterapi gibi tekniklerle değiştirilebileceğini belirtti. Kognitif psikolojiye dayalı bu yaklaşımın, yapay zeka ve sinir ağları gibi teknolojik gelişmelerle paralel ilerlediğini söyleyen Tarhan, “Bu terapi yöntemi sayesinde kişinin beyin devreleri yeniden yapılandırılıyor” dedi.

Pozitif Psikoterapinin Klinik Kullanımı
Pozitif psikoterapi, bağımlılıklarda, çift terapilerinde, anksiyetede etkili olurken, daha derin patolojilerde ise önce biyolojik zeminin iyileştirilmesi gerektiğini ifade etti. “CBT’nin yerini almıyor; hatta Pozitif CBT adını verdiğimiz yeni bir modelle klasik bilişsel davranışçı terapiye yeni bir boyut kazandırıyoruz,” diyen Tarhan, bu yöntemin uzun süreli takip gerektiren hastalarda da etkili olduğunu vurguladı.

Kendi Kendini Tedavi Etme Becerisi Gelişiyor
Pozitif psikoterapi ile bireylerin sadece danışana bağımlı kalmadan, zamanla kendi kendilerini tedavi etmeyi öğrendiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, bazı olgularda tek bir seansın dahi ciddi farklar yaratabileceğini ifade etti. Bu yönüyle yöntem, terapötik müdahalelerin sürdürülebilirliğini artırıyor.