📝 Editoryal Not:
Sessiz kalp krizi, klinik olarak gözden kaçabilen, potansiyel olarak ciddi sonuçlara yol açabilen bir durumdur. Bu haber, özellikle risk altındaki bireylerin ve sağlık profesyonellerinin, sessiz kalp krizinin sinsi belirtilerine karşı daha dikkatli olmalarını sağlamak için önemli bilgiler sunuyor. Erken farkındalık ve düzenli sağlık kontrolleri sayesinde morbidite ve mortalite oranlarının azaltılmasına katkıda bulunabilir.

Kalbin, oksijen ve besin açısından zengin kanı vücuttaki tüm organ ve dokulara pompalayarak temel yaşamsal işlevleri sürdürdüğünü belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, “Kalp sağlığı, yaşam kalitesinin korunmasında kritik rol oynar. Sağlıksız yaşam alışkanlıkları ise kalbin bu önemli görevini aksatmasına yol açabilir” dedi.

Kalp hastalıklarının bazı durumlarda sinsi seyredebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Koylan, özellikle sessiz kalp krizlerinin toplumda yeterince bilinmediğini ve ciddi sonuçlara yol açabileceğini vurguladı:
“Bu tür krizlerde hasta, atak geçirdiğini fark etmeyebilir. Oysa erken farkındalık ve belirtileri tanımak, geri dönüşü olmayan hasarların önlenmesinde büyük rol oynar.”

Sessiz Kalp Krizi Herkesi Tehdit Edebilir

Genellikle göğüs ağrısı, kol uyuşması ve nefes darlığı gibi klasik belirtilerle tanınan kalp krizlerinin her zaman bu kadar belirgin olmayabileceğini belirten Prof. Dr. Koylan, şunları söyledi:
“Sessiz kalp krizi olarak adlandırdığımız bu durum sanılandan daha yaygın. Kriz sırasında kalp damarlarından biri tıkanmasına rağmen, kişi belirtileri hafif veya farklı algılayabilir. Çoğu zaman bu belirtiler mide rahatsızlığı, yorgunluk ya da kas ağrısı ile karıştırılır.”

Sessiz kalp krizleri özellikle şu risk gruplarında daha sık görülür:

  • Diyabet hastaları
  • Kadınlar
  • 65 yaş üstü bireyler
  • Ailede kalp hastalığı öyküsü olanlar
  • Yoğun stres altında yaşayanlar
  • Sigara ve alkol kullananlar

Prof. Dr. Koylan, “Atlatılan kriz genellikle EKG, troponin düzeyi ölçümü ya da ekokardiyografi gibi tetkiklerle, geriye dönük kontroller sırasında tesadüfen ortaya çıkar. Kişiler, farkında olmadan geçirdikleri kalp krizini öğrendiklerinde büyük şaşkınlık yaşarlar” diye ekledi.

Belirtiler Grip veya Yorgunlukla Karıştırılabiliyor

Belirtiler hafif olduğu için ya da başka durumlarla (grip, yorgunluk gibi) karıştırılabildiği için sessiz kalp krizleri sıklıkla fark edilmiyor. Prof. Dr. Koylan:
“Kadınlar ve yaşlı bireyler klasik kalp krizi belirtilerini yaşamayabilir. Ayrıca günlük hayatın yoğun temposunda bedenin verdiği küçük uyarılar göz ardı ediliyor. Bu yüzden risk gruplarındaki bireylerin şu belirtileri ciddiye alması ve vakit kaybetmeden bir kardiyoloji uzmanına başvurması önem taşıyor:”

Sessiz Kalp Krizinin 7 Belirtisi:

  1. Geçmeyen ve nedeni açıklanamayan sırt, çene veya boyun ağrısı
  2. Sürekli hissedilen halsizlik ve derin bitkinlik
  3. Sebepsiz mide bulantısı, şişkinlik veya hazımsızlık
  4. Gece meydana gelen nedensiz soğuk terleme
  5. Ayakta dururken yaşanan baş dönmesi veya baygınlık hissi
  6. Basit günlük eylemlerde (örneğin merdiven çıkma) alışılmadık zorlanma
  7. Aralıklı ve hafif hissedilen küçük göğüs sıkışmaları

Erken Tanı Hayat Kurtarır

Bu belirtileri yaşayan kişilerin EKG, troponin testi, egzersiz testi (efor testi) ve ekokardiyografi gibi tanı yöntemlerinden faydalanabileceğini belirten Prof. Dr. Koylan, “Düzenli sağlık kontrolleri, dengeli beslenme, sigara ve alkol tüketiminden kaçınma, stres yönetimi ve düzenli egzersiz (örneğin günlük 30 dakikalık yürüyüş) kalp sağlığını korumada hayati öneme sahiptir” dedi.