📝 Editoryal Not:
Polen alerjisi, mevsimsel olarak tekrarlayan ve çoğu zaman hafife alınan bir sorun gibi görülse de tedavi edilmediğinde astıma dönüşebilecek ciddi bir sağlık problemidir. Bu basın bülteni, alerjik rinitin erken belirtilerinden korunma yollarına, etkili tedavi yaklaşımlarından immünoterapi gibi ileri seçeneklere kadar bilimsel doğrulukla hazırlanmış kapsamlı bilgiler sunmaktadır. Mevsim geçişlerinde artan hasta başvurularına hazırlıklı olmak isteyen sağlık profesyonelleri için güncel ve pratik öneriler içermektedir.

Bahar aylarının gelmesiyle birlikte polen alerjisi nedeniyle sağlık kuruluşlarına başvuran hasta sayısında artış yaşanıyor. Özellikle huş, meşe, kavak gibi ağaçların ve çayır otlarının polenleri; burun akıntısı, göz kaşıntısı, hapşırık nöbetleri, öksürük ve nefes darlığı gibi semptomlara yol açarak yaşam kalitesini düşürüyor. Çakmak Erdem Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Levent Safalı, polen alerjisine karşı alınması gereken önlemleri ve güncel tedavi seçeneklerini değerlendirdi.

Polen Alerjisi Nedir?
Polen alerjisi (alerjik rinit), bitkilerin üreme döneminde çevreye saldığı polenlerin solunum yoluyla alınması sonucu bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesiyle ortaya çıkar. Klinik olarak en sık ilkbahar ve sonbahar aylarında görülür. Belirtiler çocukluk çağında başlayabilse de her yaşta gelişebilir. Tanısı; öykü, fizik muayene ve gerekiyorsa alerji testleriyle konur.

Riskli Saatler: Polen Yoğunluğu Sabah Artıyor
Dr. Safalı’ya göre polenler özellikle sabah erken saatlerde ve akşam üzeri havada daha yoğun bulunur. Bu nedenle alerjik bireylerin mümkünse dış ortama öğle saatlerinde çıkmaları, sabah erken saatlerde cam açmaktan ve uzun süreli havalandırmadan kaçınmaları önerilir.

Korunma Önlemleri: Maske, Gözlük ve Kıyafet Hijyeni
Polen maruziyetini azaltmak için fiziksel bariyerler önemlidir. Nemli maske kullanımı, polenlerin solunum yollarına girişini sınırlarken; gözlük, konjonktival maruziyeti azaltır. Dış ortamdan eve dönen bireylerin giysilerini değiştirmesi ve duş alması önerilir. Ayrıca HEPA filtreli hava temizleyiciler, ev içindeki polen yükünü azaltmada etkilidir.

Tedavi Gecikirse Alerjik Astıma Dönüşebilir
Tedavi edilmeyen alerjik rinit vakalarında alt solunum yollarının etkilenmesiyle alerjik astım gelişebilir. Nefes darlığı, gece öksürüğü, hışıltılı solunum gibi belirtiler bu dönüşümün habercisi olabilir. Bu nedenle erken tanı ve tedavi, hem hastalığın ilerlemesini önlemek hem de yaşam kalitesini artırmak açısından kritik önem taşır.

Farmakolojik ve İmmünoterapi Seçenekleri
Alerji tedavisinde antihistaminikler, kortikosteroid içeren burun spreyleri ve göz damlaları gibi semptomatik ilaçlar sıklıkla kullanılır. Ancak yalnızca belirtileri bastırmakla kalmayan, hastalığın temel mekanizmasına etki eden immünoterapi (alerji aşısı) seçilmiş vakalarda uygulanabilir. Dr. Safalı, yalnızca polen alerjisi olan bireylerde 2–3 yıl süren immünoterapinin uzun süreli bağışıklık sağladığını vurgulamaktadır.

Hasta Eğitimi ve Multidisipliner Yaklaşım
Dr. Safalı, “Gözlerde kaşıntı ve sulanma gibi şikâyetlerde yalnızca damla yeterli olmayabilir. Fiziksel korunma ve düzenli ilaç kullanımı kombine edilmelidir. Burun tıkanıklığında uygun spreylerle erken müdahale önemlidir.” ifadelerini kullanarak hastaların bilinçlendirilmesinin tedavi başarısını artırdığını ifade etti.

Polen alerjisi, doğru korunma, zamanında tedavi ve gerektiğinde immünoterapiyle yönetilebilir bir durumdur. Özellikle alerjik bireylerde mevsim geçişlerine hazırlıklı olmak, hem komplikasyonların önüne geçmek hem de yaşam kalitesini korumak açısından büyük önem taşımaktadır.