Basketbol, voleybol, yüzme, boks, tenis gibi özellikle omuz ekleminin sıkça kullanıldığı sporlarda sporcuların kariyerinin bile sonlanmasına neden olabilecek ciddi sporcu yaralanmalarının görülebileceği uyarısında bulunan Medical Park Yıldızlı Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Orkun Gül, “Uzun süre spora ara verdiysek mutlaka iyi bir antrenman programı eşliğinde, gerekli ısınma hareketlerini ihmal etmeden omuz kasımızı çalıştırarak spora tekrar başlamak önemlidir” dedi.
Normale dönüş takviminin belirlenmesiyle uzun zamandır ara verilen spor aktiviteleri için hazırlıklar da tekrar başladı. Haziran’ın ortasından itibaren yeşil sahalarda futbolun yeniden başlayacak olması, uzun süredir evde yapılan egzersizlerin önlemlere uyularak gerek profesyonel gerekse de amatör sporlarda dış mekânlarda ve spor salonlarında yapılacak olması, antrenmanlara ara veren sporcularda sakatlanma riskini de gündeme getirdi.
Op. Dr. Orkun Gül, özellikle omuz ekleminin sıkça kullanıldığı voleybol, basketbol, yüzme, boks, tenis gibi sporlarda sporcunun kariyerinin bile sonlandırılmasına sebep olabilecek ciddi sporcu yaralanmalarının görülebileceğini vurgulayarak uyarılarda bulundu.
Basketbol ve teniste tekrarlama riski yüksek
Omuz ekleminin bir eklem için yegâne sayılabilecek ‘360 derece hareket’ yapılmasını sağlaması nedeniyle vücudumuzun en sıra dışı eklemlerinden olduğunu söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Orkun Gül, “Eklem, sahip olduğu geniş hareket açıklığı nedeniyle günlük aktivitelerin yanı sıra özellikle sportif müsabakalar sırasında da öncelikli olarak kullanılır. Omuzda oluşan
travmanın genellikle iki çeşidi vardır; makro (yüksek enerjili) travma ve mikro (daha düşük enerjili ancak tekrarlayan) travmalar. Basketbol, voleybol, tenis gibi sporlarda oluşan omuz travmalarının birçoğu mikro travmalar sonucu oluşur ve zaman içerisinde sporcunun kas, bağ ve tendonlarının aşınıp artan ağrıyla spor yapamaz hale gelmesiyle kendini gösterir. Boks, güreş, judo gibi kontakt sporlarda ise makro travmalar daha ön plandadır. Sporcunun aldığı yüksek enerjili darbeler ya da düşmeler ani oluşan yırtıklara ve hatta omuz çıkıklarına sebep olabilirler” şeklinde konuştu.
Baş üstü sporlarla uğraşanlar dikkatli olmalı
En sık görülen omuz eklemi yaralanmalarının tendon, bağ ve kas yaralanmaları olduğunu vurgulayan Op. Dr. Orkun Gül, “Sporcularda en sık görülen omuz yaralanmaları içinde pazu (biseps) kasının uzun başı yaralanmaları, omuz çıkıkları, omuz eklemi sıkışma sendromu, omuz rotator kuşak kas grubunun yırtılmasını sayabiliriz. Biceps tendiniti, özellikle kronik mikro travmalar sonucu olan travmalardır. Tedavisi genellikle cerrahi gerektirmeyen konservatif bir tedavidir, iyi bir fizyoterapiyle sporcu spor yaşamına geri dönebilir. Ender durumlarda tendonun aşırı yıpranması ve yırtılması sonucunda ise cerrahi tedavi gerekebilir. Yine biceps tendonunun uzun başının yapışma yeri yırtıkları (SLAP), baş üstü spor yapan sporcularda çok sık görülmekte olup fizik tedaviye yanıt vermezlerse artroskopik (kapalı eklem) cerrahisi ile başarılı şekilde tedavi edilebilmektedir” dedi.
Omuz çıkılarının tek çaresi cerrahi
Omuz çıkıklarının ise kontakt sporlarda ne yazık ki sık görülen ve sporcu içinde çok travmatik bir yaralanma şekli olduğunu belirten Op. Dr. Orkun Gül, şunları söyledi: “Omuz çıkığı, omuz ekleminin stabiliteyi koruyan bağlarının yırtılması ve bütünlüğünün bozulması olarak tanımlanır. Sporcular için mutlak tedavisi cerrahidir. Artroskopik cerrahiyle çok iyi sonuçlar alınabilir ve spora erken dönüş sağlanabilir. Omuz sıkışma sendromu ise omuzun çatısını oluşturan ‘Akromion’ denilen kemikle eklemi oluşturan baş kemiği arasındaki olması gereken mesafenin çeşitli sebeplerden daralıp hareketlerle beraber sürtünme oluşturup ağrı oluşturmasıdır. Konservatif tedavi ile genellikle olumlu yanıt alınabilirken, fayda görmeyen hastalarda yine artroskopik cerrahi kolay, başarılı ve kesin çözüm sağlar.”
Isınma hareketleri ihmal edilmemeli
Son olarak kolun hareketlerini sağlayan kas grubunun (rotator kuşak kasları) yırtıklarının da sporcularda ciddi travmalar ve düşmeler sonucu görülebileceğini sözlerine ekleyen Op. Dr. Orkun Gül, “Tam kat olmayan koldaki yırtıklar konservatif tedavi ve fizyoterapiyle tedavi edilebilirken, tam kat yırtıkların tedavisinde yine cerrahi operasyon gereklidir. Omuz ekleminin 360 derece hareket yapmayı sağlayan eşsiz yapısı ekleme maksimum hareketi sağlarken, eklemi de travmalardan fazla etkilenir hale getirmektedir. Sporcularda ne yazık ki bundan olumsuz etkilenmektedir. Bu nedenle uzun süre spora ara verdiysek mutlaka iyi bir antrenman programı eşliğinde, gerekli ısınma hareketlerini ihmal etmeden omuz kasımızı çalıştırarak spora tekrar başlamak önemlidir. Son 20 yılda omuz sakatlanmalarında en olumlu gelişme ise artroskopik (kapalı) cerrahilerin omuz yaralanmalarının tedavisinde kullanılması ve yüksek başarı sağlamasıdır” diye konuştu.